İSTANBUL (DHA) – Pandemi nedeniyle hayatımıza giren “Harmanlanmış Öğrenme Modeli” kavramını değerlendiren Doç. Dr. Devrim Akgündüz, “Artık eğitimde harmanlanmış öğrenme dönemi başlıyor. Üniversiteler için daha fazla öğrenciye, daha az kaynakla erişim için büyük bir fırsat bu. Üniversitelerin zamandan ve mekândan bağımsız bir eğitim anlayışı benimsemesi 21’inci yüzyılın bir gereksinimi” dedi.
Kovid-19 salgını nedeniyle birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de okullarda yüz yüze verilen eğitim sekteye uğramışken, gelişen teknolojinin sağladığı olanaklar nedeniyle yeni normalde hayatımıza “Harmanlanmış Öğrenme Modeli” kavramı girdi. İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi ve STEM Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Devrim Akgündüz, bu modelin 21’inci yüzyılın bir gereksinimi olduğunu ifade ederek, “Önümüzdeki dönemde kendi öğrenme yönetim sistemimiz ile derslerin yüz yüze ortamda yapılan uygulamalarını, çevrimiçi öğrenme ortamındaki uygulama ve araçlarla entegre etmeyi hedefliyoruz. Bundan dolayı, 2020 yılında harmanlanmış öğrenme modelinin etkin bir şekilde uygulanması ile ilgili olarak Türkiye’deki ilk Harmanlanmış Öğrenme Merkezi oluşumunu başlattık” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTELERİN GELECEĞİNİ DEĞİŞTİREBİLİR”
Pandemi sürecinin çevrimiçi öğrenme ortamlarının etkili bir şekilde kullanılabileceğini gösterdiğinin altını çizen Doç. Dr. Akgündüz, “Biz, Harmanlanmış Öğrenme Modeli’nin üniversitelerin geleceğini değiştirebileceğini, bu modelle çevrimiçi eğitimden yeterli ve verimli bir şekilde yararlanabileceğimizi, artık bilginin öğretilmesi yerine tecrübelerin ve sertifikasyonların önemli olduğu bir çağda kendi kendine öğrenme becerilerinin geliştirilmesi gerektiğini, öğrencilerin bireysel kendi hızında öğrenmelerine imkan sağlanmasının önemli olduğunu, öğrencilerin geri bildirimlerle aktif tutulmasının öğrencilere fayda sağlayacağını, atölye ve laboratuvar derslerinin güçlendirilerek daha çok uygulama ve proje tabanlı eğitime yer verilmesi gerektiğini, öğrencilerin ve akademisyenlerin bulut bilişim ortamından etkin bir şekilde faydalanmasının yükseköğretimde birçok avantajı getireceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’DE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Bu kapsamda TÜBİTAK ve İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde bilimsel araştırma ve geliştirme projeleri hazırladıklarını belirten Doç. Dr. Akgündüz, “Halen yürütmekte olduğumuz ‘Yükseköğretimde Dönüşüm: E-Üniversite Yolunda Harmanlanmış Öğrenme Modeli’ projesi kapsamında özellikle 2020 Temmuz ayından bu yana çok sıkı bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öncelikle, proje kapsamında Harmanlanmış Öğrenme Merkezi adında bir oluşumu başlattık. Organizasyonel yapısını oluşturduk. Bu organizasyon, Türkiye’deki Harmanlanmış Öğrenme Modeli ile ilgili özel olarak oluşturulan ilk merkez olması açısından büyük önem taşıyor. Tüm fakültelerdeki ve meslek yüksekokullarındaki akademisyenlere Harmanlanmış Öğrenme Modeli ve bileşenleri ile ilgili ayrı ayrı 7 çevrimiçi seminer yaptık. Daha sonra da 850 akademisyenimize 6 günde 24 saatlik eğitimde teknolojik yaklaşımlar, Harmanlanmış Öğrenme Modeli ve diğer öğrenme modelleri, Web 2.0 araçları, toplantı ve canlı ders yönetim araçları, öğrenme yönetim sistemleri, bulut bilişim araçları ve teknolojik değerlendirme yöntemleri ile ilgili uygulamalı seminerler gerçekleştirdik” dedi.
70 SAATLİK SERTİFİKA PROGRAMI
Doç. Dr. Akgündüz, “Harmanlanmış öğrenme modeli projesi kapsamında fakülte ve meslek yüksekokullardan projede liderlik edecek akademisyenleri belirledik. Üniversitemizde Harmanlanmış Öğrenme Modelini yaygınlaştıracak lider akademisyenlerimiz için 70 saatlik bir sertifika programı oluşturduk. 75 akademisyenle 3 ay sürecek program sonrasında derslerimizi bu modele uygun hale getireceğiz ve uygulayacağız. Programı 2021 Haziran sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Öğrencilerimiz fakülte ve meslek yüksekokullarda çok çeşitli modellerde derslere katılabilecekler. Çevrimiçi öğrenme ortamının yüz yüze öğrenme ortamını tamamlaması ile öğrenciler evlerinden derse hazırlanabilecek ya da üniversitede gördükleri bir dersi çevrimiçi bir şekilde tamamlayabilecekler. Öğrencilerimizle, yüz yüze ya da çevrimiçi ortamlarda daha çok proje ve problem tabanlı öğrenme çalışmaları gerçekleştireceğiz. Laboratuvarda ve atölyede daha fazla uygulama yapacağız. Zamandan ve mekândan bağımsız uygulamalarla, geri bildirim sistemimiz ve çağdaş çevrimiçi ölçme ve değerlendirme sistemimizle Harmanlanmış Öğrenme Modeli ile ‘E-Üniversite’ olma yolunda emin adımlarla ilerleyeceğiz. Hem Türkiye hem de dünya literatürüne önemli katkılar yapmayı, eğitimin dijital dönüşümünde örnek bir üniversite olarak gösterilmeyi hedefliyoruz. Sınırların dijital ortamlarla ortadan kalktığı bir dünyada; bu proje ve benzer projelerin başarıya ulaşması, uluslararası öğrencilerin ülkemize yönelmesi ve uluslararasılaşma için de bir fırsat olarak görülebilir” diyerek sözlerini tamamladı.
