Aslıhan ALTAY KARATAŞ/ANKARA, (DHA) – ANAYASA Mahkemesi (AYM), gazeteci Osman Palçik’in, ‘rüşvet alma’ ve ‘irtikap’ suçlarından yargılanıp beraat eden dönemin Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’e yönelik eleştirileri nedeniyle ‘hakaret’ suçundan adli para cezası ile cezalandırılmasında ‘ifade özgürlüğü ihlali’ olduğuna hükmetti.
10 yıldan fazla Kemer Belediye Başkanı olarak görev yapan CHP’li Mustafa Gül, ‘rüşvet alma’ ve ‘irtikap’ suçlarından yapılan yargılamalar sonucunda beraat etti. Mustafa Gül hakkında ayrıca delil yetersizliği gerekçesiyle ‘FETÖ/PDY üyeliği’ suçundan kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Geçmişte belediye meclis üyeliği görevinde bulunan ve yerel bir gazetede köşe yazarlığı yapan Osman Palçik (59) sosyal paylaşım sitesi Facebook hesbında “Tüm FETÖ’cü imar rant hırsızlarına Kılıçdaroğlu sahip çıktı” ifadesi de içeren eleştiride bulundu. Bunun üzerine Mustafa Gül, Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunarak Palçik’in cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, Palçik’in ‘hakaret’ suçundan 7 bin 800 lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi.
İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ İHLALİ KARARI
Hükmün onanması üzerine Osman Palçik, 26 Haziran 2018 tarihinde AYM’ye bireysel başvuruda bulundu. AYM, Anayasa’nın 26’ncı maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine ve Palçik’e 6 bin lira manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Kararın bir örneği ifade özgürlüğü ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Kemer 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan AYM’nin gerekçeli kararında, ‘imar rant hırsızı’ şeklindeki ifadenin suç isnadı olarak nitelendirilebileceği, ancak söylendiği bağlamdan koparılmaksızın bütünsel bir değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.
‘ELEŞTİRİ AMACIYLA SÖYLENDİĞİ ORTADADIR’
Kararda, “Sözleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucu, kullandığı ifadelerle kamuoyu gündemini de meşgul eden iddiaları kastederek, belediyenin faaliyetleri ile imar yolsuzluklarına bulaştığını ima etmiştir. Bireylerin veya grupların ekonomiyi düzenleyici mekanizmaların iyi işlemediğinden rant arama ve yolsuzluk iddialarına kadar bir dizi rahatsızlıklarını yüksek sesle dillendirmeleri, ancak düşüncelerin herhangi bir engelle karşılaşmadan açıklanabildiği demokratik rejimlerde mümkün olduğu unutulmamalıdır” denildi.
Kullanılan ‘imar rant hırsızı’ şeklindeki ifadelerin değer yargısı olduğuna işaret edilen kararda, “Mustafa Gül’ün ileri sürülen iddialarla ilgili olarak rüşvet alma ve irtikap suçlarından yargılanmış olması göz önünde bulundurulduğunda, başvurucu tarafından sarf edilen ve belediyenin faaliyetleri ile imar yolsuzluklarına bulaştığını ima eden sözlerin olgusal bir temelinin bulunduğu ve ölçüsüz olmadığı görülmektedir. Kaldı ki şikayet konusu sözlerin kullanıldıkları bağlam da dikkate alındığında hakaret niteliğinde olmadığı, eleştiri amacıyla söylendiği ortadadır” tespiti yapıldı.
‘HOŞGÖRÜ GÖSTERMESİ GEREKİR’
Mustafa Gül’ün, olayların yaşandığı tarihte ilçe belediye başkanlığı yapan bir siyasetçi olduğuna dikkat çekilerek, “Başvuru konusu olaydaki paylaşım kamuoyu tarafından tanınan bir siyasetçiye yönelik olduğu için kabul edilebilir eleştiri sınırları, sıradan bir kimse ile karşılaştırıldığında daha geniştir. Bu sebeple Mustafa Gül’ün kendisine yönelik eleştirilere sıradan insanlara göre daha fazla hoşgörü göstermesi gerekir. Kullanılan dil ve üslubun muhatabı açısından rahatsız edici olduğu açıktır. Ancak AYM’nin pek çok kararında benimsediği gibi demokratik bir toplumun zorunlu temellerinden olan, toplumun ilerlemesi ve bireyin özgüveni için gerekli temel şartlardan birini teşkil eden ifade özgürlüğü, sadece kabul gören veya zararsız yahut kayıtsızlık içeren bilgiler ya da fikirler için değil, aynı zamanda kırıcı, şok edici veya rahatsız edici olanlar için de geçerlidir” denildi.