DHA YURT BÜLTENİ- 12 

dha-yurt-bulteni-12-bt83OWik.jpg

 

‘Krize girdim’ yalanıyla gasp yapan sevgililer tutuklandı

Antalya’da ‘krize girdim’ yalanıyla otomobiline bindiği iki sürücüyü bıçakla gasp eden Zeliha Ö. adlı kadın ile kendisine yardım eden erkek arkadaşı Gürsel G., alınan ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı. 

Olay, önceki akşam saatlerinde Kepez ilçesi Yeni Hal Caddesi’nde meydana geldi. Otomobiliyle seyir halinde olan R.A. ile V.V.’yi ayrı ayrı saatlerde ‘krize girdim’ yalanı ile durduran Zeliha Ö., kendilerinden para istedi. Verilen 5’er lirayı yetersiz bulan Zeliha Ö., yanında bulunan bıçağı çekerek, iki sürücüden daha fazla para vermelerini istedi. Zeliha Ö. sürücülerin üzerinde bulunan parayı alırken erkek arkadaşı Gürsel G. de gözcülük yaptı. Gasp olayı, iki sürücünün polise şikayet etmesiyle ortaya çıktı.
İhbarın ardından bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede belirtilen adrese gelen ekipler, Zeliha Ö. ile erkek arkadaşı Gürsel G.’yi kovalamaca sonucu yakaladı. Gözaltına alındıktan sonra sağlık kontrolünden geçirilen iki şüpheli, ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcısı tarafından ifadeleri alınan sevgililer, sevk edildiği Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

ARŞİV GÖRÜNÜTLERLE 

Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA,(DHA)- 

===============================

Sebze meyve deposu yangınında 6.5 milyon liralık zarar

ANTALYA’nın Manavgat ilçesinde dün gece yanan sebze meyve deposunun sahibi Mehmet Çelik, 6.5 milyon liralık zararı olduğunu söyledi.

Manavgat’ın Ilıca Mahallesi D-400 karayolu üzerindeki özel bir firmaya ait iki ayrı bloktan oluşan sebze meyve deposunda, dün saat 19.00 sıralarında elektrik kablosunun ısınarak alev alması sonucu yangın çıktı. İş yerinden birkaç dakika önce ayrılan Mehmet Çelik, çalışanı tarafından aranınca geri dönüp yangına müdahale ederek itfaiyeye haber verdi. Gelen Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi ekiplerinin müdahalesine rağmen alevler, diğer binaya sıçradı. İtfaiye ekiplerinin yoğun çabası sonucu yangın söndürülürken, her iki binada kullanılmaz hale geldi. Yangında dumandan etkilenen itfaiye personeline ise olay yerindeki ambulanslarda oksijen tedavisi uygulandı.

Yangının neden olduğu zarar, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte ortaya çıktı. Tamamen buzhane olan binanın çatısının çöktüğü ve kullanılacak hiçbir malzeme kalmadığı belirlendi. Diğer blokta bulunan yangından kurtarılan bir kısım portakal da başka buzhanelere götürüldü.

İş yeri sahibi Mehmet Çelik, yangının soğutma motorlarının dijital göstergelerinden başladığını belirterek, “Akşam saatlerinde buradaydım. Ekmek aldım geldim, elemanı arabadan indirdim. 50 metre gitmemiştim. Eleman deponun kapısını açınca bana telefon açtı, ‘Yanıyor abi bina’ dedi. Kafamı çevirdiğimde zaten bu köşeden başladığını gördüm. Geldiğimde soğutma motorlarının dijital göstergelerinin oradan başlamış, yukarı doğru yanmış, alevlenmişti. Çevredeki araçları çekmeye başladık, itfaiyeyi aradık, itfaiye geldi” dedi.

Yanan bölümün buzhane olduğunu anlatan Çelik, “Buzhanenin içinde kasalarla mallar var, bunlar yanıcı kasalar. Ayrıca bu binanın yarısı plastik, yarısı demirdir. Plastik çok hızlı yanan bir madde, ateş hızlı ilerledi. En çok üzüldüğüm nokta, ateşin sıçrayarak diğer binanın yanması” diye konuştu.

İş yerindeki zararın çok büyük olduğunu söyleyen Mehmet Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Zarar ölçülmez de buranın içerisi komple soğuk hava deposudur. İçeride yaklaşık 150 ton portakal, limon vardı. İşyerimizin toplam kapasitesi 750 ton. Ayrıca 50 ile 100 ton arasında narımız kalmıştı. Yani yaklaşık 200-250 ton arasında meyve vardı. Narın kilosu 3-4 lira, portakalın kilosu 4-5 lira. İçeride meyve ve sebze olarak 1.5 milyon liralık ürün vardı. Ayrıca bu binayı yapmaya kalkarsan 5 milyon liraya yapma şansın yok. Şu an ele alınacak bir şey kalmadı. İçeride bulunan buzhanelerin metrekare maliyeti 100 bin lira. Zarar çok büyük de yapacak bir şey yok. Bunu yapmak istesek çok zor.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Yanan binadan görüntü
– Mehmet Çelik röp
– Detay

Haber: Mithat ABAKAN- Kamera: Ömer KARÇA/MANAVGAT(Antalya), (DHA)

=======================

Yaşlı kadını öldürüp çaldıkları 1 çuval fındık parası ile masaj salonu aramışlar

ORDU’nun Korgan ilçesinde yalnız yaşadığı evde, domuz bağı yöntemiyle bağlı cansız bedeni çarşafa sarılı halde bulunan Makbule Sarı’nın (74) katil zanlıları, Hayrettin Görgülü (27) ve yeğeni Serkan Uluz (23) hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması görüldü. Yaşlı kadını öldüren katil zanlısı dayı-yeğen birbirini suçlarken, evden çalarak 1023 TL’ye sattıkları bir çuval fındık parası ile masaj salonu aradıkları ortaya çıktı. 

Olay, 14 Kasım 2020 tarihinde ilçeye bağlı Saraaliç Mahallesi’nde meydana geldi. Yalnız yaşayan Makbule Sarı’dan uzun süre haber alamayan kızı, mahalle muhtarından yardım istedi. Muhtar da polise bilgi verdi. Adrese gelen polis ekipleri, çilingir yardımıyla girdikleri evde Makbule Sarı’nın omuz bağı yöntemiyle el ve ayakları bağlı cansız bedenini çarşafa sarılı halde buldu. Yapılan incelemede evdeki para ve değerli eşyaların çalındığı tespit edildi.

CİNAYETİ İTİRAF ETTİLER
Cinayete kurban giden yaşlı kadının katil zanlılarını belirlemek için çalışma başlatan polis ekipleri, çevredeki kamera kayıtlarını incelemeye aldı. Görüntülerden tespit edilen bir aracın kiralık olduğu saptandı. Kiralık araçla cinayetten 1 gün önce ilçeye geldikleri belirlenen Hayrettin Görgülü ve yeğeni Serkan Uluz, gözaltına alındı. Şüpheliler, polisteki ilk sorgularında cinayeti itiraf etti. Dayı ve yeğen cinayeti maddi sıkıntılar nedeniyle işlediklerini söylerken, evden aldıkları 1 çuval fındığı sattıklarını, televizyonu ise çöpe attıklarını bildirdi. İkilinin olayda kullandığı eldiven de polis tarafından bulundu. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Fatsa Adliyesi’ne sevk edildi. Dayı Hayrettin Görgülü ve yeğeni Serkan Uluz  çıkarıldıkları Fatsa Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak, Ünye M Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 

‘KASTEN ÖLDÜRME’ SUÇU
Fatsa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheliler hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan hazırlanan iddianame, Fatsa Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. Sanık Görgülü ve sanık Uluz hakkında maktul Makbule Sarı’ya karşı tasarlayarak, canavarca hisle eziyet çektirerek, beden veya ruh bakamından kendini savunamayacak kişiye karşı, bir suçun delillerini gizlemek ve işlenişini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla ‘kasten öldürme’ suçu açısından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları istenildi. 

HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Katil zanlıları dayı ve yeğen yoğun güvenlik önlemleri altında tutuklu bulundukları Ünye M Tipi Kapalı Cezaevinden Fatsa Adliyesine getirilerek hakim karşısına çıkartıldı. Koronavirüs salgını kapsamında maske ve eldiven taktığı gözlemlenen zanlılar, olay günü yaşananları soğuk kanlılıkla anlattı.

OLAYDAN 10 GÜN ÖNCE EVİN YAKININDAKİ ORMANDA ÇALIŞMIŞLAR
Hakimin cinayeti nasıl işledikleri yönündeki sorusu üzerine Serkan Uluz, “Olaydan 10 gün önce maktülenin evinin yakınlarındaki ormanlık alanda ormancı olarak 6-7 gün çalıştım. Ancak dayım benden daha önce de orda çalılıyordu. Oradaki işimiz bittikten sonra dayım inşaat işine gideceğimizi söyledi. Ben de bunun üzerine eşimi ve çocuğumu anneme bırakarak Fatsa Otogarına gittim. Fakat dayım bana söz verdiği gün gelmedi. Ben otogarda sabaha kadar bekledim. O sabah elinde valiz ve elektrik sobasıyla geldi. Ben ‘gitmiyormuyuz’ diye sordum. İşleri olduğunu ve bir müddet sonra gideceğimizi söyledi. Dayımın Fatsa’daki evine gittik. Burada 1 haftaya yakın kaldık. Daha sonra dayım bana ‘burada yedin içtin, ben seni yedirip içirmek zorunda mıyım, yediklerinin parasını öde, senin bana hesaplasak 3-4 bin lira borcun çıkar’ dedi. Bu beni gücendirdi” dedi.

‘AYAĞIYLA ÜSÜTÜNE ÇIKIP TEKME ATTI, KAFASINI YERE VURDU’ 
Yaşlı kadının evine gititklerini anlatan Uluz, “Dayım bana eve giderken burada tek yaşayan birisi var demişti. Ben kapının önündeki ayakkabıları görünce burada tek kimsenin yaşamadığını, kapının önünde ayakkabılar olduğunu söyledim. Dayım tek olduğunu yineledi. Dayımın elinde bir fındık odunu vardı. ‘Sen kapıyı çalacaksın ve ormancıyız diyeceksin, ben de odunla vurup bayıltacağım’ dedi. Karşı çıktım. ‘Yaşlı kadına odunla vurulur mu’ diye tepki gösterdim. O da ‘o zaman sen elinle yumruk at’ dedi. Kapıyı çaldım. Yaşlı kadın pencereye çıktı. ‘Kimsiniz’ dedi. ‘Ormancıyız’ dedim. ‘Ben akşam olunca kimseye kapıyı açmıyorum’ dedi. Bir süre konuştuk. Bizi duymadığını belirterek kapıyı açtı. Bu sırada elimin yumuşak tarafıyla ensesine vurdum. Yere düşmedi, ‘imdat’ diye bağırdı. Ben şoka girdim, 30 saniye durdum. Dayım ağzını kapatarak içeri soktu. Daha sonra dayım ağzını, elini ve ayağını çorapla bağladı. Bağladıktan sonra dayım mutfağın yanındaki odaya gitti. Orada 600 TL para buldu. Her şey bunun için diyerek cebine koydu. Ben dondum kaldım. Kendisi bir şeyler aradı. Teyze ayaklarını çözmüştü, direniyordu. Bana ‘salak mısın, görmüyor musun’ diye bağırarak, kadının ayağıyla üstüne çıktı. Ayağıyla vuruyordu, kafasını fayansa vuruyordu. Teyzeyi ayaklarından tutuk yatak odasına götürdü. Cebinden siyah bant çıkartıp elini, ayağını, kafasını bantladı. Teyze titremeye başladı. Nefes alsın diye burnunu kapatan bantları aşağıya indirdim. Çırpınıyordu. Çarşafa sardı. Çıkarken odanın ışığını kapattı. Evden çıkarken fındık çuvalını gördü. Onu al dedi” diye konuştu.

ÇALDIKLARI PARAYLA MASAJ SOLUNUNA GİTMEYE ÇALIŞMIŞLAR
Çaldıkları fındığı ertesi gün dayısının talebiyle sattığını ve Ordu’da masaj salonu arandıklarını belirten Uluz,  “Olaydan sonraki sabah dayım bana fındığı sattırdı. 48.6 kilogram gelen fındık karşılığında 1023 TL para aldım. Parayı dayıma verdim. Ordu’da işi olduğunu söyledi. Gitmeden önce gömlek, ayakkabı ve parfüm aldı. Ordu’ya gittik. Burada ‘mutlu son’ yazan bir masaj salonunu aradık” dedi. 

‘EVDEN ÇIKARKEN YAŞLI KADINDAN HELALİK ALMIŞ’
Hayrettin Görgülü ise yeğeninin kendisini ailesiyle tehdit ettiğini ileri sürerek, “Yaşlı kadının evine gittik. Kapıyı çaldı. Teyze cama çıktı. Yeğenim ‘arabamız bozuldu, bize elektrik lazım teyze’ dedi. Teyze de ‘elektrik veririm ama ben dışarı çıkmam’ dedi. Camdan bize elektriği verdi. Daha sonra yeğenim kapıda odunlar olduğunu teyzeye ceza yazdıracağını söyledi. Ardından teyze kapıyı açtı. O sırada ensesinden vurdu, ağzından tutarak içeri götürdü. İçerdr tekme tokat vurmaya başladı. Ben de ‘dur ne yapıyorsun’ dedim. Teyzeye zarar vermezsin diye çorap, bant, çarşaf gibi ne bulursam eline verdim. Hemen gidelim diye göz ucuyla evi aradım. 500 TL civarında para buldum. Götürdüm hemen aldı. O da bir şey bulamadık zaten dedi sinirlendi. Fındığı, televizyonu alıp çıktık. Ben daha önceden teyzeyi hiç görmedim. Evden çıkarken ‘hakkını helal et teyze’ dedim. Pişmanım. Keşke böyle bir olaya karışmasaydım. Ben yapmadım, yapmak istemedim” şeklinde konuştu. 

Mahkeme heyeti zanlıların tutukluluk halinin devam etmesine, sanık Hayrettin Görgülü’nün akıl sağlının yerinde olup olmadığına yönelik Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edilmesine ve mütalaaya karşı süre vererek, duruşmayı 5 Mart’a erteledi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Detaylar (ARŞİV)

Haber: Mustafa KIRLAK ORDU-DHA

==========================

Taksiyle çarpışan özel halk otobüsü büfeye daldı: 1 ölü, 9 yaralı

GAZİANTEP’te, taksi ile çarpıştıktan sonra kontrolden çıkan özel halk otobüsü yol kenarındaki büfeye girdi. Kazada büfenin önünde sipariş bekleyen müşterilerden Suriye uyruklu Eyman Dabul (34) öldü, 7’si yolcu, 9 kişi de yaralandı.

Kaza, öğle saatlerinde Kocaoğlan Mahallesi’nde meydana geldi. Sürücüsü öğrenilemeyen 27 T 0411 plakalı taksi, 27 H 0369 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan özel halk otobüsü, cadde üzendeki büfeye girdi, sipariş bekleyen müşterilere çarptı. Kazada, otobüste bulunan 7 kişi ile iş yeri önünde bekleyen 3 müşteri yaralandı.

İhbar üzerine kaza yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Otobüsteki yolcular ile iş yerindeki cam parçalarının arasında kalan 3 yaralı, vatandaşların yardımıyla çıkarılarak ambulanslarla kentteki hastanelere kaldırıldı. Tedaviye alınan yaralılardan, büfenin müşterisi Suriye uyruklu Eymen Dabul, doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.

KAZA GÜVENLİK KAMERALARINA YANSIDI

Bu arada kaza anı, bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, taksi ile çarpıştıktan sonra özel halk otobüsünün kontrolden çıkıp iş yerine girdiği görüldü.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Trafik Kazasının gerçekleştiği an(Güvenlik Kamerası)
– Olay yerinde bulunan polis ekibi
– Otobüsün dükkandan çıkış anı
– Genel ve detay görüntüler

Haber:Mustafa KANLI Kamera:Ahmet KILIÇ -GAZİANTEP-DHA)

======================
Taksiyle çarpışan özel halk otobüsü büfeye daldı: 1 ölü, 9 yaralı (2)
 
GÖRGÜ TANIKLARI KAZAYI ANLATTI
Gaziantep’te, taksi ile çarpışan özel halk otobüsünün yol kenarındaki büfeye girdiği, 1 kişinin öldüğü 9 kişinin de yaralandığı kazaya tanık olan mahalleli, o anları anlattı. Vatandaşlardan Emrah Gümüş, kaldırımda o sırada çok sayıda insan olduğunu dile getirerek, “Ben o sırada iş yerimin önündeydim. Otobüs geldiği yönden biraz hızlı geçti. Taksi de önündeki motosiklete çarpmamak için manevra yaptı. Sonra büyük bir gürültü oldu zaten. Olay anında bir vatandaş otobüsün altında kaldı. Çok şükür ki sağ olarak çıktı tekrar. Bir vatandaş hayatını kaybetmiş. Yine bir arkadaşın gözlerinde ve vücudunun çeşitli yerlerinde hasarlar vardı. Allah yardımcısı olsun hepsinin. Burada maalesef bu tür olaylar zaman zaman yaşanıyor” dedi.

Kaza anında bölgeden geçen Abdulbaki Demirsoy, “Her şey bir anda oldu. Yardıma koştuk ve sağlık ekiplerine ihbarda bulunduk. Daha sonra ekipler geldi, arabayı çektiler. Ben o sırada yaralı bir vatandaşla ilgileniyordum. Kendisine yardım etmeye çalıştık. Yaralı olan vatandaşı alıp hastaneye götürdüler. Orada da vefat etmiş duyunca gerçekten çok üzüldük” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———————————-
– Emrah Gümüş ile röp
– Abdulbaki Demirsoy ile röp
– Olay yeri cep telefon görüntüsü
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Kadir GÜNEŞ-Kamera:Ahmet KILIÇ -GAZİANTEP-DHA)

=======================

Osmaniye’de uyuşturucu operasyonu: 3 tutuklama

OSMANİYE’de polisin, ‘torbacı’ diye tabir edilen sokak satıcılarına yönelik düzenlediği operasyonda 8 şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye sevk edilen şüphelilerden 3’ü tutuklandı.

İl Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, torbacı diye tabir edilen uyuşturucu satıcılarının yakalanması için çalışma başlatıldı.
Belirlenen adreslere operasyon düzenleyen ekipler, 8 şüpheliyi gözaltına aldı. Hassas burunlu narkotik köpekle birlikte adreslerde yapılan aramalarda ise 9.1 gram metamfetamin, 3.56 gram bonzai, 233 hap ve uzun namlulu ruhsatsız av tüfeği ele geçirildi.

Emniyetteki işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen, isimleri açıklanmayan şüphelilerden 3’ü tutuklandı, 5’i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————–
– Osmaniye Emniyet Müdürlüğü yazısı
– Emniyetten araçların çıkışı
– Kentin havadan drone ile görüntüsü
– Mahalle aralarına giren araçlardan drone görüntüsü 
– Polisin evlerin kapısını çalması
– İkametlerde arama yapılması
– Arama çalışmasından detaylar
– Narkotik köpek arama yaparken
– Ele geçirilen maddeler
– Şüphelilerin emniyetten çıkartılışları

Haber: İbrahim EMÜL – Kamera: OSMANİYE,(DHA) 

Exit mobile version