Kamyonun otomobile çarptığı kaza, kamerada
AFYONKARAHİSAR’ın Bolvadin ilçesinde kamyonun otomobile çarptığı kazada 1’i ağır, 2 kişi yaralandı. Kaza anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, dün saat 17.00 sıralarında Bolvadin sanayi kavşağında meydana geldi. Çay’dan Bolvadin yönüne giden A.Ç. (56), yönetimindeki 42 AKZ 31 plakalı kamyon, kavşaktan karşıya geçmeye çalışan M.M. (65) yönetimindeki 03 PM 263 plakalı otomobile çarptı. Kamyonun önünde metrelerce sürüklenen otomobil hurdaya döndü. Kazada, otomobil sürücüsü M.M. ile yanındaki G.R. (21) yaralandı.
İhbar üzerine kaza yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi kaza yerinde yapılan yaralılar, ambulansla Bolvadin Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Durumu ağır olan M.M. ambulansla Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Kazanın ardından kamyon şoförü A.Ç., jandarma tarafından ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.
Bu arada kaza anı, güvenlik kamerasına yansıdı. Kayıtlarda, kavşaktan karşıya geçmeye çalışan otomobile kamyonun çarptığı görüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————
– Kaza anının güvenlik kamera görüntüsü
HABER-KAMERA: İlyas Kaan TAYTAK/BOLVADİN (Afyonkarahisar), (DHA)-
=======================
Mersin’de haraç çetesi yakalandı
MERSİN’in Erdemli ilçesinde 4 kişiden oluşan haraç çetesi, jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 4 kişinin örgütlü olarak Erdemli ilçesi, Tömük ve Kargıpınarı Mahalleleri’nde yaşayan vatandaşların üzerinde korku ve baskı kurarak bölgede zorla para topladıkları belirlendi.
Cumhuriyet Savcılığı koordinesinde şüphelileri yakalamak maksadıyla 4 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonda jandarma ekipleri, isimleri açıklanmayan 4 şüpheliyi yakalayarak gözaltına alırken ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda ise, 88 sentetik uyuşturucu hap, 200 gram bonzai, 45 av tüfeği fişeği, 13 tabanca fişeği, 4 cep telefonu, 4 sim kart, 1 uyuşturucu madde içiminde kullanılan aparat ele geçirildi.
Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 2 şüpheli tutuklanırken, ikisinin işlemlerinin devam ettiği öğrenildi.
Görüntü Dökümü
——————————
– Jandarma araçlarının çıkışı
– Evlerde yapılan aramalardan genel detay
– Köpekle yapılan arama
– Şüpheliler jandarmadan çıkartılırken
– Şüpheliler araca bindirilirken
Haber-Kamera: ERDEMLİ(Mersin), (DHA)
===========================
Cinayet sanığı eski özel harekatçı: Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum
ANTALYA’da CHP Döşemealtı eski İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın’ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan eski Özel Harekat Polisi Hakan Balcı’nın (50) yargılanmasına başlandı. Cinayeti işlemediğini öne süren Balcı, “Maktulün boğularak öldüğünü Adli Tıp raporunda okudum. Boğuşma sırasında Hasan Yalçın başkanın boynundan tutmuş olabilirim. Ben özel harekatçıyım. Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum” dedi.
Olay, geçen yıl 28 Eylül tarihinde, Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Eski arkadaş oldukları belirtilen CHP Döşemealtı eski İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın ile Hakan Balcı, bir mekanda karşılaştı. Tartışan Yalçın ve Balcı, otomobille ormanlık alana gitti. Emekli Özel Harekat Polisi Hakan Balcı, burada Hasan Haluk Yalçın’ı tabancayla yaralayıp, boğarak öldürdü. Balcı, sonrasında cesedini yakmak için ormanı ateşe verip, bölgeden ayrıldı.
Çevredekilerin yangın ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale edip söndüren ekipler, vücudunda kısmen yanıklar oluşan Hasan Haluk Yalçın’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Yalçın’ın cenazesi, yapılan incelemenin ardından, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Döşemealtı Sanayisi’nde büfe işleten Hakan Balcı’yı evinde gözaltına aldı. Hakan Balcı, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
İDDİANAMEDE ÇARPICI DETAYLAR
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Cumhuriyet Savcısı Haki Çeliker imzasını taşıyan iddianamenin hukuki nitelendirme ve değerlendirme kısmında, şüpheli ve maktulün olay tarihinde bir eğlence merkezinde karşılaştıklarına dikkat çekilerek, şöyle denildi:
“Şüpheli maktulü darbedip, iteleyerek zorla aracına bindirerek ormanlık alana götürmüştür. Burada maktulü darbetmeye başladığı ve ardından tabanca ile maktule bir kez ateş etmiştir. Ancak kurşun öldürücü mahiyette değildir. Şüphelinin Özel Harekat polisi olması, yakın dövüş sanatını bilen birisi olması sebebiyle maktulü darbederken boyun bölgesine bası uygulamak sureti ile boğmuştur. Bilahare olay yerine tekrar giderek cesedi ortadan kaldırmak için ormanlık alanı ateşe vermiştir. Tüm dosya kapsamında şüphelinin hem ‘kasten öldürme’, hem de ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan sorumlu tutulması gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır.”
‘İSTESEM SENİ DEFALARCA ÖLDÜRÜRDÜM’
Ömür boyu hapsi istenen Hakan Balcı, Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık Balcı, duruşmaya cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katılırken, maktulün yakınları ile taraf avukatları salonda hazır bulundu. Savunmasında cinayet iddiasını kabul etmeyen Hakan Balcı, maktul ile birlikte ortak büfe işlettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
“Hasan Haluk 2019 yılının haziran ayında işi bıraktı. Bana ve maliyeye borcu vardı. Maliye benim maaşıma haciz koydu. Olaydan bir hafta önce evimi sattım. Olay günü, Döşemealtı ilçesi Çığlık Mahallesi’nde eğlence merkezinin sahibi ve bir arkadaşımla alkol alıyorduk. 23.00 sıralarında ayrılmak üzere iken, Hasan Haluk ve 3 arkadaşı geldi. Araçları çamura saplanmıştı. 3 kişi aracı çamurdan çıkarmaya çalışırken, Hasan Haluk onlardan biraz uzaktaydı. Yanına yaklaşarak, ‘Haluk başkan iki yıldır sana ulaşmaya çalışıyorum. Neredesin?’ diye sordum. Koluna girdim ve yürümeye başladık. ‘Konuyu çözelim’ dedim. Haluk başkan da ‘Benim kimseye borcum yok. Borcun var diyenin de.’ diyerek küfretmeye başladı. Kendisine bendeki senetlerini ve iş yerinde yediği cezaları söyledim ama kabul etmedi. Beni ittirince sendeledim ve yere düştüm. Kalktıktan sonra üzerine atladım. Kafa attım. Sendeledi ama düşmedi. O sırada arabayı çamurdan çıkarmaya çalışan arkadaşları mekana girmişlerdi. İş yeri sahibi yanımıza gelerek mekanın önünde kavga etmememizi ve başka yerde konuşmamızı istedi. Kendisinden özür dileyerek, Haluk başkana ‘Gel gidelim’ dedim. O da ‘Tamam, istediğin yere gidelim. Senden korkan mı var’ dedi ve aracımın arka koltuğuna bindi. 50 metre gittikten sonra durduk ve tuvalet ihtiyacımızı giderdik. Sonrasında tekrar araca bindik ancak bu kez Haluk başkan öne oturdu. Araçta tartışmaya devam ettik. Bana sürekli küfrediyordu. Ben de karşılık verdim. Araçta alkol almayı sürdürdük ve ormana gittik. Araçtan indik ve tartışmamız sürdü. Hasan Haluk’a hitaben ‘Borçları kapatacağını söylemiştin’ dedim. Bu sözüme karşılık da küfretti ve üzerime yürüdü. Boğuşmaya başladık. Bu sırada üzerimdeki tabancayı belimden çıkardım ve ona ‘Başkan istesem seni defalarca öldürürdüm. Bu işi hal yoluna koy’ dedim. Silah elimde iken Hasan Haluk üzerime atladı. 8-10 metrelik dereye yuvarlandık. Silah bir kez ateş aldı. Ortam karanlıktı. Silahın kendisine isabet edip etmediğini bilmiyorum. İkimiz de oturur vaziyetteydik. Hasan Haluk yine küfretmeye başladı. Boğuşmaya devam ettik. Bana borcunun olmadığını söyleyerek, küfretmeyi sürdürdü. Ben de ‘Allah belanı versin. Şu düştüğüm hale bak’ dedikten sonra olay yerinden ayrıldım. Onu soranlara da yolda bıraktığımı söyledim.”
‘ONA ZARAR VERME GİBİ DÜŞÜNCEM OLMADI’
Mahkeme başkanının olay yerine daha sonra tekrar gidip gitmediği şeklindeki sorusuna Balcı, “Gitmedim” karşılığını verdi. Hasan Haluk Yalçın’ın öldüğünü ve ormanın yandığını kolluk kuvvetlerinden öğrendiğini sözlerine ekleyen Hakan Balcı, “Maktulün boğularak öldüğünü de Adli Tıp raporunda okudum. Boğuşma sırasında Hasan Yalçın başkanın boynundan tutmuş olabilirim. Ben özel harekatçıyım. Öldürmek istesem bin türlü yolunu biliyorum. Benim ona zarar verme gibi bir düşüncem olmadı. Yaşananlardan dolayı üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Tanıkların dinlenmesinin ardından, sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme duruşmayı erteledi.
ARŞİV GÖRÜNTÜLERLE
Süleyman EKİN/ANTALYA, (DHA)-
==========================
Doktor baba, camın arkasından sevdiği bebeği ile koronavirüsü atlattı
KORONAVİRÜSÜN pandemik hale geldiği ilk süreçte 3 aylık oğlu Doğu’yu uzun süre balkon camının arkasından seven Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görev yapan Dr. Buğra Güzelbaba, kentte vakaların yükselişe geçtiği kasım ayında eşi ve bebeğiyle birlikte koronavirüse yakalandı. Ailesi ile birlikte hastalığı atlatan Güzelbaba, “Eve gittiğimde hala çocuğumu ‘kucağıma alsam mı, almasam mı?’ diye kafamda hep soru işaretleri oluyor. Ya maske takıp ilgileniyorum ya da mümkün olduğunca kucağıma almamaya, çok fazla yaklaşmamaya çalışıyorum. Ben bu örneklerin sadece bir tanesiyim” dedi.
ÇÜ Balcalı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı’nda görev yapan Dr. Buğra Güzelbaba, koronavirüsün ülkemizde ilk görülmeye başlandığı mart ayında çocuk vakalar üzerindeki etkileri henüz bilinmediğinden 3 aylık oğlu Doğu’yu korumak için o dönem evden ayrılarak lojmana yerleşti. Zaman zaman evine gidip balkon camının arkasından minik oğlunu sevebilen Dr. Buğra Güzelbaba, 3 aylık ayrılığın ardından normalleşme sürecine girilince evine döndü. Kentte vakaların arttığı kasım ayında ise koronavirüse yakalanan Güzelbaba, evde bir odada izolasyona çekildi ancak bir kaç günün sonunda eşi Şilan ve oğlu Doğu’nun da hastalığı kaptığı anlaşıldı. Öksürük, boğaz ağrısı ve ateş şikayetleri ile süreci atlatan aile sağlığına kavuştu ancak doktor baba, şu an 1 yaşında olan oğlunu hala maske ve mesafe kurallarına uyarak sevebiliyor.
BEBEĞİNİ KORUMAK İÇİN 3 AY AYRI KALDI
Koronavirüsle mücadelede ön saflarda yer alan doktorlardan Güzelbaba, babalık duygusunu yaşadığı ilk bebeği olan Doğu’yu korumak için ayrı kaldığı o günleri şöyle anlattı: “İlk süreçte çocuğumun, tekrardan göremeyeceğim bir üç ayını kaçırmış oldum. İlk çocuğumdu ve ciddi bir özlem duyuyordum. Bu süreçte lojmanda kaldığım arkadaşlarımla birbirimize destek oluyorduk. Ailemin de büyük katkısı oldu. Hep, bebeğimle geçiremedim kaybettiğim zamanları bir daha asla elde edemeyeceğimi düşündüm. Bir şekilde telafi etmeye çalışacağız ama hiç bir zaman bebekliğindeki o üç ayın tadı vermeyecektir.”
AİLECE KORONAVİRÜSE YAKALANDILAR
Lojmanda tek başına bu süreci atlatamayacağını anlayınca eve dönen Dr. Güzelbaba, kentte vakaların yükselişe geçtiği kasım ayında koronavirüse yakalandığını belirterek, “Evde kendimi karantinaya ayırdım. O süreçte çocuğumla eşim ve kız kardeşim ilgilendi. Ancak bir kaç gün sonra eşimde de semptomlar görüldü. Eşimden sonra çocuğumuzda ateş ve öksürük başladı. Pozitif olduklarını öğrendikten sonra ben ancak onlara yardım etmek için odamdan çıkabildim. Çok şükür şuan sağlıklıyız. Ancak çevremde o süreçte çok fazla arkadaşımın yakınlarını, sevdiklerini kaybettiklerini gördüm. O nedenle kendimizi şanslı hissediyorum” dedi.
BEBEĞİNİ MASKE TAKIP SEVİYOR
1 yaşındaki oğlu Doğu’yu severken hala tedirgin olduğunu ya maske takıp ilgilendiğini ya da çok fazla kucağına almamaya çalıştığını dile getiren Güzelbaba, “Eve gittiğimde küçücükte olsa bir semptomum olduğunda çocuğumu kucağıma alsam mı almasam mı diye kafamda hep soru işaretleri oluyor. Ya maske takıp ilgileniyorum ya da mümkün olduğunca kucağıma almamaya, çok fazla yaklaşmamaya çalışıyorum. Ben bu örneklerin sadece bir tanesiyim. Çevremde birçok arkadaşım benzer şeyleri yaşıyorlar. İnsanlar tabi ki bunları görmüyorlar ama ben sokağa çıktığımda maskesini takmayan veya yanlış takan insanlar gördüğümde çok üzülüyorum. Bir de bu açıdan bakmalarında fayda olabilir. Çünkü şuan tüm toplum olarak ciddi bir durumun içerisindeyiz. Umarım bu süreç bitecek ve hep beraber kucaklaşacağımız günler de gelecek. Sabır gösterip maske, mesafe gibi önlemlere uymaya devam etmeliyiz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———————————
– Doktor ile röp.
– Evde bebeği ile ilgilenmesi
– Balkon camının arkasından oğlunu sevmesi
– Genel ve detaylar
Haber:Gülşah ÖZGEN-Kamera: Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)
==========================