Şanlıurfa’da ailelerin silahlı ‘arazi’ kavgası: 3 ölü, 6 yaralı
Mehmet SEZGİN/ SİVEREK (Şanlıurfa), (DHA)- ŞANLIURFA’nın Siverek ilçesinde, 2 aile arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan silahlı kavgada 3 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi de yaralandı. Kavgaya karıştığı belirlenen 6 kişi, gözaltına alındı.
Olay, öğle saatlerinde, Siverek’e bağlı Taşlı Mahallesi’nde meydana geldi. Komşu 2 aile arasında, iddiaya göre, arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma, kısa sürede büyüyüp, kavgaya dönüştü. Kavga sırasında, kimin ateşlediği henüz belirlenemeyen tabancadan çıkan mermilerin isabet ettiği, 9 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine jandarma ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık görevlilerince ilk müdahale sonrası ambulanslarla hastaneye kaldırılan yaralılardan Ferman Bozkoyun, Mahmut Bozkoyun ve Ramazan Derin Kılavuzoğlu, yaşamını yitirdi. Diğer 3 kişi ise tedaviye alındı.
MAHALLE VE HASTANEDE GÜVENLİK ÖNLEMİ
Öte yandan kavga sonrası mahallede ve hastane önünde, jandarma ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı. Kavgaya karıştığı belirlenen 6 kişi ise gözaltına alındı. Jandarma, kavgaya karışan diğer şüphelilerin de yakalanmasına yönelik çalışmasını sürdürüyor.
GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ
=======
DİCLE NEHRİ’NDE KAYBOLMUŞTU, CANSIZ BEDENİ BULUNDU
DİYARBAKIR’da dün Dicle Nehri’nde akıntıya kapılıp kaybolan Hamdullah Polat’ın (37) cansız bedeni bulundu.
Yenişehir ilçesinin kırsal Hantepe Mahallesi’nde Hamdullah Polat, dün akşam saatlerinde kuzeniyle birlikte balık tutmak için Dicle Nehri kıyısına geldi. Suya giren Polat, bir süre sonra akıntıya kapılıp, kayboldu. Kuzenin ihbarı üzerine bölgeye AFAD ve İl Jandarma Komutanlığı Su Altı Arama Kurtarma (SAK) timleri sevk edildi. Ekipler, Hamdullah Polat’ı bulmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 10 kilometrelik alanda arama çalışmalarını aralıksız sürdüren ekipler, bu sabah saatlerinde Polat’ın cansız bedenine ulaştı.
Sudan çıkarılan Hamdullah Polat’ın cansız bedeni, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na götürüldü.
Görüntü Dökümü
———————
Çıkarılan ceset fotoğraf
Ekiplerin alması fotoğraf
Gece aramalar
Ekipler
Yakınları
Genel ve detay
DİYARBAKIR (DHA)
===================
RİZE’DE PROTOKOL BAHÇEYE GİRDİ, ÇAY TOPLADI
DOĞU Karadeniz’de başlayan çay hasadı sürüyor. Rize’de bahçeye giren protokol üyeleri çay topladı. ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim “Tıbbi makalelerde çay içmenin koronavirüse iyi geldiği belirtildiği gibi bahçede çay hasadı yapmak da virüse karşı iyi geliyor” dedi.
Rize Valisi Kemal Çeber, Belediye Başkanı Rahmi Metin ve ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim bahçeye girdi, çay hasadı yaptı. Protokol üyeleri üreticilere pandemi kurallarına uyulması çağrısında bulunarak, bereketli sezon diledi.
Rize Valisi Kemal Çeber, çayın bölgenin önemli değeri olduğunu belirterek “Pandemi ile iki yıldır farklı bir çay sezonu yaşıyoruz. Geçen sene nasıl çay sezonumuzu gayet sağlıklı ve verimli şekilde tamamladıysak, bu senede aynısının olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Tabii bu noktada müstahsillerimizin, ortakçılarımızın, yarıcılarımızın ve işçi kardeşlerimizin pandemi ile birlikte onların davranış tarzları bizim için çok daha önem arz ediyor. Biz her türlü tedbiri alıyoruz, Ama işin aslı da vatandaşımızın kendisine kalıyor. Bu sene herhangi bir ekstra yasak kararı kısıtlama kararı almadık. Müstahsilimize, çalışan kardeşlerimize güveniyoruz. Onların göstereceği özenle sağlıklı sıhhatli bir çay sezonu geçireceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇAY HASADI BAŞLADI, VİRÜS BERTARAF OLDU’
ÇAYKUR Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim de “Tıbbi makalelerde çay içmenin koronovirüse iyi geldiği söylendiği gibi bahçede çay hasadı yapmak da virüse iyi geliyor. Bahçede üreticiler birbirlerinden mesafeli şekilde çay hasatlarını yapıyor. Temiz havada, doğa ile iç içe çalışıldığı için virüs için endişeli bir durum yok. Zaten hem üreticilerimiz hem çalışanlarımız geçen yıldan pandemi tedbirlerine alışkın. Bölgenin en güzel dönemi ve çay hasadı başlayınca koronavirüs de bertaraf oluyor” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Protokolün çay hasadı yapması
Vali Kemal Çeber açıklaması
Çaykur Genel Müdürü Yusuf Ziya Alim açıklaması
Haber: Arzu ERBAŞ – Kamera: Doğancan İLEK RİZE-DHA
=========
PANDEMİ DÖNEMİNDE HEMŞİRELERE ‘KAHKAHA YOGASI’
KORONAVİRÜSÜN en çok etkilediği sağlık sektörü çalışanlarından hemşireler zoom uygulaması ile katıldıkları ‘kahkaha yogası’ ile stres attı. ‘Kahkaha yogası’ master eğitmeni İpek Ateşalp ile etkinliği yöneten Erzurum Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Sis Çelik, “Kahkaha yogası, kahkaha egzersizleri ile yoganın nefes tekniklerinin harmanlanmasından oluşmaktadır ve kişilerin motivasyonlarını artırmak, streslerini azaltmak için uygulanmaktadır. Hepimize ilaç gibi geldi” dedi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Sis Çelik, 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde Kahkaha Yogası Master Eğitmeni İpek Ateşalp ile birlikte düzenlediği etkinlikte, pandemi döneminde hemşirelere zoom uygulaması ile kahkaha yogası yaptırdı. Doç. Dr. Çelik, Hintli bir tıp doktoru olan Madan Kataria tarafından temelleri atılan kahkaha yogasının, kahkaha egzersizleri ile yoganın nefes tekniklerinin harmanlanmasından oluştuğunu, kişilerin motivasyonlarını arttırmak, streslerini azaltmak için uygulandığını söyledi. Doç. Dr. Çelik, kahkaha yogası ile bedene daha fazla oksijen girmesinin sağladığı için stresi azaltıp, vücudun, endorfin hormonu (mutluluk hormonu) salgılamasına neden olduğunu belirtti. Doç. Dr. Çelik, yogaya katılanların kendisini daha iyi hissedip, bağışıklık sistemini güçlendirip, dolaşım sistemini hızlandırarak dengelediğini ifade etti. İçe atılan ve bastırılan duyguların dışarıya vurulmasını, zihinde toplanan negatif düşüncelerin ve kaygıların kahkaha yoluyla giderilmesini sağladığını hatırlatan Doç. Dr. Aslı Sis Çelik şunları söyledi:
“Bireylerin enerji ve motivasyonlarını yükseltir, böylece karşılaştıkları problemlere daha pozitif bir bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olur. Çünkü, yaşanmakta olan Covid-19 pandemisinde hemşireler özellikle izinsiz, molasız uzun çalışma saatleri, çalışmayı zorlaştıran koruyucu ekipmanlar ile çalışma, fazla hasta sayıları nedeniyle iş yükünün artması, aile ve sosyal destek kaynaklarından uzak olma, hastalık bulaşma riski, bakım verilen hastaların veya ekip arkadaşlarının kaybına tanık olma gibi nedenlerle tükenmişlik, umutsuzluk, korku, uyku problemleri ve buna bağlı depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, anksiyete bozukluğu gibi ruhsal problemler yaşamakta. Kahkaha yogası, kahkaha egzersizleri ile yoganın nefes tekniklerinin harmanlanmasından oluşmaktadır ve kişilerin motivasyonlarını arttırmak, streslerini azaltmak için uygulanmaktadır. Yapılan zoom uygulaması ile kahkaha yogası hepimize ilaç gibi geldi. Kahkaha yogasının bu faydalarından yola çıkarak Atatürk Üniversitesi toplumsal duyarlılık projeleri uygulama ve araştırma merkezi tarafından kabul edilen proje kapsamında 12 Mayıs Hemşireler Günü’nde pandemi döneminde yorulan ve tükenen hemşirelerin kahkaha yogası ile tanışması sağlanarak hem kahkaha yogasının faydalarından yararlanmaları hem de kahkaha yogasını öğrenerek bu dönemde bireysel baş etme mekanizması olarak kullanmalarını amaçladık.”
MUAZZAM BİR TEMPODA, MUAZZAM ŞARTLARLA ÇALIŞIYORSUNUZ
Kendisinin beyaz önlüklü bir diş hekimi eşi olduğunu belirten Kahkaha Yogası Master Eğitmeni İpek Ateşalp, sağlık çalışanlarının muazzam bir tempoda, muazzam şartlarla çalıştığını söyledi. Ateşalp, “Bu dönemin savaşçıları olarak ön cephedesiniz o nedenle hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum. Kahkaha yogasını denemeye başladım, bunun bir eğitimi olduğunu öğrendim. Ben de ilk eğitimi aldım. Bende bir yan etki yapmıştı. Geç yaşta, oldukça ileri bir yaşta ikinci kez anne oldum. Her gün mutluluk hormonu salgılaya salgılaya. Hemşire arkadaşlarımızla da kahkaha atarken mutluluk hormonu salgıladık. Kahkaha yogası, içinde şaka, mizah espri olmadan nedensiz güldüğümüz bir teknik aslında. 1995 yılında 5 kişiyle bir parkta başlayan ‘Kahkaha yogası hareketi’ o da bir virüs, kahkaha da çok bulaşıcı. Hızla bütün dünyaya yayılıyor ve bugün 110 ülkede binlerce kahkaha kulübü var” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Aslı Sis Çelik’in eğitmen İpek Ateşalp’la zoom üzerinden görüşmesi
-Kahkaha yogasıyla ilgili foto ve görüntüler
-Eğitmenin yogayı anlatması
-Hemşirelerin yoga yapması
-Hemşirelerin yoga çalışmasından detaylar
-Hemşirelerin el sallayıp vedalaşması
(KJ: Haber: Turgay İPEK / ERZURUM, (DHA)
==========
BÜYÜKŞEHİR’DEN KARAKOVAN VE PETEK KONSEPTİNDE ‘BAL EVİ’
MERSİN’de Büyükşehir Belediyesi, arı ürünlerini üreticiden tüketiciye doğal ve daha az maliyetle ulaştırmak amacıyla hayata geçirdiği ‘Bal Evi’nin ilk satış noktasını Yenişehir’e yerleştirdi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, GMK Bulvarı üzerinde bulunan Bal Evi’ni ziyaret etti. Bal Evi’nde Başkan Seçer’i, üzerinde ‘Arıları Koruyalım’ yazılı tişörtleri olan minikler ellerinde ‘Arı yoksa yaşamda yok’ ve ’20 Mayıs Dünya Arı Günü Kutlu Olsun’ dövizleri ile karşıladı. Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi tarafından hayata geçirilen proje ile bal ve arı ürünleri üreticilerinin hayali gerçek oldu. Mersin İli Arı Yetiştiricileri Birliği ortaklığında ve birlik üyelerinden gelen taleple hayata geçirilen ‘Bal Evi’, arı ürünlerini üreticiden tüketiciye doğal ve daha az maliyetle ulaştıracak.Birliğe kayıtlı 4 bine yakın yetiştiricinin ürettiği bal, propolis, arı sütü, polen gibi arı ürünleri Bal Evi satış noktaları aracılığıyla doğrudan vatandaşlara satılacak. İlki Yenişehir ilçesinde yerleştirilen Bal Evi,GMK Bulvarı’nda Dumlupunar Anadolu Lisesi yanında bulunuyor.
Başkan Vahap Seçer, Bal Evi’nin vatandaşların rahatça ulaşabileceği bir konumda olduğunu belirterek, “Yenişehir ilçemizin GMK üzerinde, merkezde Forum Alışveriş Merkezi’ne yakın bir bölge. Vatandaşlarımızın son derece rahat ulaşabileceği bir bölge üzerindeyiz. Dumlupınar Lisesi’nin hemen köşesi. Alışveriş etmek isteyen vatandaşlarımıza da adresi vermiş olalım. Burada; bölgemizde, Toroslar’ın eteklerinde, Mersin’in ovalarında, narenciye bahçelerinde, katran ormanlarına kadar bölgedeki bitkilerden, onların çiçeklerinden arıların elde ettikleri ürünlerin tamamı satılıyor. Hem birinci elden hem fiyat olarak ekonomik hem sağlıklı hem güvenilir” dedi.
Vatandaşların doğal arı ürünlerine ulaşma konusunda sıkıntı yaşadığını ifade eden Başkan Seçer, yapılan Bal Evi sayesinde Mersinli vatandaşların doğal ve katkısız arı ürünlerine ulaşabileceklerini söyledi. Seçer, “Biliyorsunuz arıcılık sektöründe ürünler konusunda bazı problemler yaşanabiliyor. Bal diye satılıyor ama aslında içinde çok farklı ürünler olabiliyor. Yani yanıltıcı, tüketiciyi kandıran, aldatan bazı ürünler olabiliyor ama burada %100 güvenilir. Çünkü bizim birliğimizin denetiminde, onların kontrolünde, onların fiyat belirlemesiyle burada bu ürünler pazarlanıyor diye konuştu.
Başkan Seçer, Türkiye ve Mersin’in arıcılık sektöründe iyi konumda olduğunu ifade ederken, arı ürünlerinin üretim tekniklerinin geliştirilmesi gerektiğini kaydetti. Bu konuda verilecek desteklerle verim ve kalitenin artacağını ifade eden Seçer, “Bölgemiz arıcılık yönünden zengin bir bölge ve bu bölgede çok çeşitli endemik bitkiler var. Türkiye aslında bu açıdan da zengin. Kovan sayısı bakımından Mersin, Türkiye içerisinde fena bir durumda değil rakamsal olarak ama kovan başı verim sıkıntılı. Bunun anlamı şudur; üretimi daha teknik yapmak gerekiyor. Bu konuda da bilimsel yöntemlerle çalışmak gerekiyor. Tabii ki birliğimizin, bizlerin, bazı üniversitelerdeki ziraat fakültelerindeki bu üretime ait bölümlerin destekleriyle de arıcılık sektörü üretim, kalite bakımından, verimlilik bakımından gelişecektir. Biz de Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak her zaman üreticimizin yanındayız. Arı üreticimizin de yanındayız. Bir müddet önce arı üreticilerimize ekipman desteği yaptık. Bu gördüğünüz evleri de bizlerin katkısıyla buraya kurdu arkadaşlarımız. Yine Mezitli ilçemizde kurulacak. Tarsus ilçemizde bir tane kurulacak. Bölgemizde ihtiyaç duyulan her alanda arı üretiminden elde edilen ürünlerin pazarlanması için bu noktaları oluşturacağız” diye konuştu.
Bir kısmı geri dönüşüm malzemelerinden en az maliyetle yapılan ve Büyükşehir Belediyesi’nin ustalarının ellerinde şekillenen ‘Bal Evi’ tanzim satış noktası niteliğinde hizmet veriyor.Bal Evi sayesinde tüketici tamamen doğal ve katkısız arı ürünlerine ulaşırken, üretici de ürettikleri ürünlerini doğrudan piyasa değerinde satabilecek.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————
-Bal evinden görüntü
-Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in ziyareti
-Vahap Seçer ile röp.
Haber-Kamera: MERSİN, (DHA)