DHA YURT BÜLTENİ-8 

dha-yurt-bulteni-8-WOKZyM9k.jpg

İçişleri Bakanı Soylu: PKK’nın eylemleri 2015-2020 arasında tam yüzde 54 oranında azaldı

BOLU’da konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, terör örgütü PKK ile ilgili olarak, “PKK’nın eylemleri 2015-2020 arasında tam yüzde 54 oranında azaldı. 2 bin 850’den toplam 310’a düştü. Yani 10’da 1 düştü.” dedi.

Terörle Mücadele Şube Müdürleri Değerlendirme Çalıştayı Bolu Dağı’nda bir otelde düzenlendi. 81 ilden gelen Terörle Mücadele Şube Müdürleri’nin katılımıyla gerçekleştirilen toplantının açılış törenine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş, Bolu Valisi Ahmet Ümit, Bolu İl Jandarma Komutanı Albay Ömer Ersever ve Bolu Emniyet Müdürü Armağan Adnan Erdoğan da katıldı. Törene ayrıca 15 Temmuz’da başından vurularak Gazi olan Terörle Mücadele Eski Daire Başkanı ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Turgut Aslan da katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın tanıtım filmi izlendi. Daha sonra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş ve Bolu Valisi Ahmet Ümit kürsüye çıkarak bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çalıştayda katılımcılara seslendi.
2015-2020 ARASINDA TAM YÜZDE 54 ORANINDA AZALDI
Türkiye’nin geliştikçe terörle sınandığını belirten Soylu, Türkiye’deki terör örgütü PKK’lı sayısını 320’ye düşürdüklerini belirterek, “Türkiye büyüdükçe, zenginleştikçe, ürettikçe, eğitim seviyesi, medeniyetini tüm  dünyaya yayma kabiliyeti, ilgi alanları etki  alanlarına dönüştükçe terörle sınayacaklardır. Terörü bir demokrasi kılıcı olarak Türkiye’nin tepesinde tutacaklardır. Kimse aldanmasın. Evet bugün Türkiye’de terör örgütü PKK’nın sayısını 320’nin altına kadar düşürdük. Yaz kış operasyonlarımız devam ediyor. Eren 5’e başladık. Mağara mağara giriyoruz. Bulacağız ve onları imha edeceğiz. Burada hiçbir tedirginliğimiz sözkonusu değil. Ama Türkiye içerisinde vücut bulamadıkları PKK terör örgütüne, güç veremedikleri PKK terör örgütüne Irak’ın kuzeyinde ve aynı zamanda Suriye’de uluslararası destekle birlikte güç verdirmeye çalışıyorlar. Arkasında Amerika’nın olduğunu, Avrupa’nın olduğunu hepimiz biliyoruz. Eskiden Türkiye’de olan terör kamplarını Suriye’de kurduklarını, oradaki aileleri tehdit edip çocuklarını PKK-PYD terör örgütüne kattıklarını, onlara uluslararası sistemden gelen aylıklarını verdiklerini hepimiz biliyoruz.” dedi. 

“SURİYE’DE 20 BİNE YAKIN PKK ÜYESİ VAR”
Suriye’de, Kuzey Irak’ta bizim bildiğimiz toplam 20 bine yakın sadece PKK’nın terör örgütü üyesi var. PKK bugün kırsal yapılanması olsun, şehir yapılanması olsun tarihinin en zayıf ve bitişine en yakın dönemindedir. PKK’ya katılım 2020 yılında 1984’teki seviyenin de altına gelerek 53 olmuştur. 2014’te 5 bin 558 olan bir rakamdan 53 rakamına geldiğimizden bahsediyoruz. 35 yılda bir ilktir. Teslim olmalar da aynı şekilde. Tarihinde olmadığı kadar arttı. 2020 yılında 258 kişi teslim oldu. Bunların 243’ü aileleriyle görüştürülerek ikna yoluyla gerçekleşti. Örgütün eylemleri 2015-2020 arasında tam yüzde 54 oranında azaldı. 2 bin 850’den toplam 310’a düştü. Yani 10’da 1 düştü.” ifadelerini kullandı.

ESENYURT HDP BİNASI
Bakan Soylu, Esenyurt HDP binasında terör örgütü PKK bayrakları, militanları ve terörist başı Abdullah Öcalan’ın resimlerinin bulunmasıyla ilgili tepki göstermeyen muhalefete yüklendi. Bakan Süleyman Soylu, şu ifadeleri kullandı:
“Bu işin organize edildiği en önemli noktalardan birisi şehirlerdir. Eleman temininden tutun propaganda ve iletişime kadar örgütün en önemli işleri şehirlerde bitmektedir. İşte 2 gün önce Esenyurt’ta bir siyasi partinin ilçe binasında karşılaştığımız manzarayı hep birlikte gördük. Birileri sabahtan akşama kadar konuşuyor. 
Hiç Esenyurt’taki HDP binasındaki terör manzarasından bahsettiler mi? Bir cümle bahset ya. Allah rızası için bir cümle bahset. Benim valime, kaymakamıma, yargıcıma militan diyenler bir tek cümle bahsetmiyor. Bir tek cümle bahset. Allah rızası için bahset. Bu kadar mı koptunuz Türkiye’den. Bir tek en ufak bir yanlış yapsak. Bir polisimiz yanlışlıkla 10 tane doğru cümlenin yanında bir tek cümleyi vatandaşa samimiyetinden, belki de yorgunluğundan, belki de eksikliğinden söylemiş olsa sosyal medyada döndürüp döndürüp durup, her birisi tek tek eleştiri ortaya koyuyor. Esenyurt HDP binasında, Diyarbakır HDP binasında çıkan manzaraların hiçbirisine en ufak bir ses çıkarmıyorlar. Biz aynı milletin evlatları değil miyiz? Biz aynı ülkenin tabiatına mensup insanlar değil miyiz? Aynı kaderi yaşamadık mı? Aynı medeniyeti yaşamadık mı? Ülkemizin her tarafından 5 vakit ezan okunmuyor mu? Siz ne duyuyorsunuz? Kulaklarınız mı kapalı? Bu ülkede her pazartesi sabah ve cuma akşamı İstiklal Marşı’yla okulların başlayıp bittiği aynı okullarda sizlerle beraber okumadık mı biz? Siz başkalarının okullarında mı okudunuz? Ne çabuk sizi kandırdılar. Ne çabuk sizin aklınızı çeldiler. Ne çabuk sizi koltuklarla, iktidar hırslarıyla beraber aklınızı başınızdan aldılar. Devletimize saldırmayı bir maharet sayıyorsunuz. Ben 2 yıl önce söylemişim. 2 yıl önce terör örgütüne en fazla militanın devşirildiği yer Esenyurt HDP binasıdır demişim. Bir kere merak edip sordunuz mu? Ey Süleyman bir şey söylüyorsun da ne söylüyorsun? dediniz mi? Çimdik atmayı bilirsiniz. Laf çarpmayı bilirsiniz. Bir kere de sor bakalım sen ne demek istiyorsun? diye. Sordunuz mu? İşte gördük. Bunları bildiğimiz için terör örgütünün katılımı 2020 yılı içerisinde 53’e düşmüştür. Son yerel seçimlerde terörle bağlantılı olduğu için görevlendirme yaptığımız aynı partinin belediye başkanlarına koşa koşa geçmiş olsuna gidenler Esenyurt’a kadar giderler mi? Onu bilmiyorum. Gitmelerini bekliyorum. Geç kaldırlar. Esenyurt HDP binasına gidip geçmiş olsun desinler bence. Demeleri lazım. Ayıp ediyorlar. Ortaklarına yanlış yapıyorlar. PKK’nın desteğiyle beraber ortaya koymuş oldukları sonuçları kendilerine oluşturanlara yanlış yapıyorlar.”

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Bakan’ın gelişi
-Salonu selamlaması
-Detaylar
-Toplu fotoğraf çekimi
HAM GÖRÜNTÜLER FTP ADRESİMİZE GEÇİLDİ 
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

=========================

Uyuşturucuya engel olmak istedi, 5 yerinden bıçaklandı

ANTALYA’da yaşadığı sitede uyuşturucu kullanıldığı ve satıldığını öne süren Mustafa Aktoy (47), bu duruma engel olmak isterken sitede yaşayan A.K.’nin arkadaşı E.K. (16) tarafından 5 yerinden bıçaklandı. E.K.’nin, Aktoy’u bıçakladıktan sonra kaçtığı anlar güvenlik kameralarına yansıdı. 

Kepez ilçesi Hüsnü Karakaş Mahallesi’ndeki 9 bloklu sitede yaşayanlar bir süredir çevrede ve site içerisinde uyuşturucu kullanıldığını ileri sürerek durumu site yönetimine bildirdi. Yönetimde bulunan Mustafa Aktoy ise aynı sitede oturan uyuşturucu kullandığı ve sattığı iddia edilen A.K.’yi arkadaşlarını site içerisine sokmaması konusunda uyardı. Yine aynı şekilde site giriş kapısındaki görevliye ise A.K.’nin arkadaşlarını site içerisine almamasını söyledi.

Geçen hafta Salı günü A.K. ile E.K. siteye girmek istedi. Kapıdaki görevli ise E.K.’nin siteye giremeyeceğini söyleyince aralarında tartışma çıktı ve görevli durumu Aktoy’a bildirdi. Giriş kapısına gelen Aktoy da tartışmaya dahil oldu, arbede çıktı. Bu sırada E.K., yanındaki bıçakla Aktoy’u göğsünden ve bacağından olmak üzere 5 farklı yerinden bıçakladı. E.K. koşarak olay yerinden uzaklaşırken Aktoy’un bıçaklandığı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi.

Olay yerine gelen sağlık ekipleri Aktoy’a yaptıkları ilk müdahalenin ardından tedavi için yakında bulunan özel bir hastaneye götürdü. A.K. ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürülürken, polis ekipleri kaçan E.K.’yi yakalamak için çalışma başlattı. Tartışma anı ve şüpheli E.K.’nın koşarak kaçması ise sitenin güvenlik kamerasına yansıdı.

Uyarıda bulunduğu için bu olayların yaşandığını söyleyen Mustafa Aktoy, “Çok uzun zamandır bu sıkıntılarımız devam ediyor. Sitemizin etrafında uyuşturucu kullanıyorlar ve alışveriş yapıyorlar. Kendilerini çok defa uyardık, polisi aradık ancak bir sonuç alamadık. Biri bizim sitemizde oturuyor. Onu da uyardık getirdiğin kişileri içeri almayacağız dedik. Uyuşturucu satışının yapıldığını görenler var. İki gün sonra tehditler yağdırarak bize saldırdı, 5 yerimden bıçaklandım. Ben ölebilirdim. Bu çocuklar pimi çekilmiş bomba gibi geziyor. Biz bunları uyardığımız için bu olaylar yaşandı” dedi.

Durumu polise bildirdiklerini belirten Aktoy, “Kapıda duran görevli arkadaşımıza gelirlerse bizi çağır dedik. O gün tekrar gelmişler ve biz de haberini aldık. Yine ‘bu arkadaşlarını içeri almayacaksın’ dedim. ‘Sen karışamazsın, istediğimi getiririm. Sen bekle burada kan çıkacak’ dediler. 5 yerimden bıçaklandım” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Tartışma anı ve şüphelinin kaçışı güvenlik kamerası görüntüsü
– Mustafa Aktoy’un yaralarından görüntüler
– Mustafa Aktoy’un kanlı kıyafetlerinden detay
– Aktoy’dan detaylar
– RÖP: Mustafa Aktoy 
HABER- KAMERA: Semih ERSÖZLER/ANTALYA, (DHA)

=========================

Nar ekşisi izlenimi verilen soslar, insan sağlığını tehdit ediyor
 
ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, nar ekşisi izlenimi veren nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi ürünlerin fruktoz ve glikoz gibi nişasta bazlı şekerler içerdiğini belirterek, bunların sürekli ve yüksek miktarda tüketildiğinde diyabet hastalarını koma gibi tablolara götürecek sağlık sorunlarına yol açtığını bildirdi. 

Türkiye’de yoğun olarak üretilen ve insan sağlığı bakımından son derece yararlı bir meyve olan nar, sektörde maliyet düşürmek amacıyla nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi çeşitlendirilerek piyasaya sürülüyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, orijinal ve sağlıklı nar ekşisi üretmek yerine daha düşük maliyetli ancak sağlığa zararlı olan nar aromalı sos, nar sosu, narlı sos, nar ekşili sos gibi ürünler üreten firmaların önüne geçmek için taslak yönetmelik hazırladı. ÇÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, içeriğinde fruktoz, glikoz gibi nişasta bazlı şekerler, renk vermesi amacıyla karamel ve strik asit bulunduran bu sosların sürekli ve yüksek miktarda kullanılmasının insan sağlığını tehdit ettiğini kaydetti. 

KANSERİ TETİKLEYEBİLİR
Sosun içeriğindeki karamelin tehlikesini anlatan Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, “Gerçek nar ekşisine benzer veya nar meyvesinin rengini taklit etmek amacıyla kullanılan karameller, mutajenik etkiler yaratabilir. Karamellerde yapısına ve üretim koşullarına bağlı olarak hidroksimetilfurfural dediğimiz gıdaların işlenmesi veya depolanması sırasında oluşabilecek doğal bileşenler ortaya çıkar. Sürekli, yüksek dozajda, vücut tarafından tolere edilemeyecek miktarlarda alındığı takdirde ileride kansere kadar gidebilecek olan bir takım mekanizmaları tetikleyebilir” dedi. 

ŞEKER KOMASINA YOL AÇABİLİR
Fruktoz, glikoz gibi nişasta bazlı şeker içeriğinin ise nar ekşisi izlenimi nedeniyle bu sosları kullanan diyabet hastalarında komaya götürecek sonuçlar doğurabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Özer, şöyle konuştu: 

“Son dönemde moda olan ‘şunu içtim iyi geldi, bunu içtim iyi geldi’ gibi dost, ahbap sohbetlerinde yapılan yanlış etkileşimin sonucunda insanlar bunları şifa kaynağı olsun diye yüksek dozajda tüketiyorlar. Yüksek miktarda tüketildikleri zaman da şekerleri ister istemez yükseliyor. Hatta benim babamın başına geldi. Babam tip-2 diyabet hastası. Bir tanıdığı ‘eğer bunu içersen son derece faydalı, diyabetten kurtulursun’ diye yanlış bir bilgilendirme yapmış. Babam günlük bir çay bardağına yakın 4-5 gün üst üste tüketmiş ve şekeri çok yüksek düzeyde gözünü hastanede açtı. Bu veya benzeri ürünleri hatta doğal nar ekşisini çok yüksek düzeylerde tükettiğimiz zaman diyabet rahatsızlığı olan insanlarda şeker komasına girebilecek kadar ciddi sıkıntılar oluşacaktır. Mutlaka hekimler tarafından önerilen ve gıda mühendislerinin kontrolünde üretilmiş doğru gıda maddelerini doğru miktarlarda tüketelim. Fayda ile zehiri ayıran dozajdır.” 

‘DOĞALA DA DİKKAT’
Yol kenarında, pazarlarda ya da köy ürünü adı altında satılan ürünlerin üretim aşamasında nar suyunun oldukça uzun sürelerde, yüksek sıcaklıkta, açık kazanlarda kaynatıldığını hatırlatan Özer, “Çok uzun sürelerde kaynatıldığında buradaki insan sağlığı bakımından mutajenik etkileri olan hidroksimetilfurfural oluşumunu kontrol edemezsiniz. Hidroksimetilfurfural oluşumunu kontrol edemediğimiz bu ürünleri alıp bir de soğuduktan sonra uygun olmayan ambalajlarda özellikle ‘pratik olsun, ucuz olsun, taşıması kolay olsun, kırılma riski olmasın’ diye cam ambalajlar yerine pet ambalajlar, hele ki daha önce farklı amaçlarla kullanılmış pet ambalajlara konulduğunda, doğal diye aldığınız nar ekşileri yakında kalkacak olan soslardan bile daha zararlı olur. Yol kenarlarında satılan ‘doğal, köy malı, annem üretti’ gibi ürünlerden kaçınalım” diye konuştu. 

Görüntü Dökümü
—————
– Prof. Dr. Mehmet Sertaç ile röp
– Narekşisi detayları
Haber:Gülşah ÖZGEN-Kamera:Eser PAZARBAŞI/ADANA,(DHA)

=========================

Su altında kalacak Yusufeli’nin yeni yerleşim yerinde sona gelindi

ARTVİN’de, Çoruh Nehri üzerinde yapımı süren ve tamamlandığında Türkiye’nin en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı nedeniyle ilçe merkezi su altında kalacak. 7’nci kez taşınacak ilçe için yeni yerleşim yerindeki çalışmalarda sona gelindi.

Türkiye sınırları içinde 410 kilometrelik uzunluğa sahip Kuzeydoğu Anadolu’nun en büyük nehirlerinden Çoruh Nehri üzerinde yapımına devam edilen Yusufeli Barajı ve HES projesi inşaatı sürüyor. 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın ise ‘çift eğrilikli ince kemer baraj tipi’ kategorisinde 3’üncü en yüksek barajı olacak Yusufeli Barajı’nda, 558 megavat kurulu güce sahip santral ile 2,5 milyon insanın elektrik ihtiyacı karşılanabilecek. Yerin altında 110 metre uzunluğunda, 30 metre genişliğinde ve 50 metre derinliğinde yapılan santral binasının beton imalatında sona gelindi. Türkiye’nin öz kaynakları ile tamamı Türk mühendisler tarafından inşa edilen baraj projesinde çalışmalar devam ediyor. Tarihinde 6 kez yerleşim yeri değiştirilen ve 7’nci kez taşınmaya hazırlanan Yusufeli, Yansıtıcılar mevkisindeki 150 hektarlık alanda, 3 bölgede yeniden inşa ediliyor. Çalışmalarda sona yaklaşılıyor. 

İNŞAAT SAHASINI GEZDİLER
Çalışmaları inceleyen AK Parti Artvin Milletvekili Erkan Balta, Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, AK Parti İlçe Başkanı İbrahim Alkan, İl Genel Meclis Başkanı Furkan Çakmak, Yeni Yerleşim Yeri Sorumlusu Mühendis Suat Köse’den son durum hakkında bilgi aldı. Milletvekili Balta ve beraberindekiler, daha sonra yeni yerleşim yerini gezdi. Yapılan binaları ve kamu kurumlarını inceledi.

‘VATANDAŞLARIMIZ, MUTLU OLACAK’
Yeni yerleşim yerindeki çalışmaların devam ettiğini ifade eden Milletvekili Balta, “Gerçekten muazzam işler yapılıyor. Bir hayalin gerçekleştiğine şahit oluyoruz. Bu coğrafyaya 10 yıl önce baktığımızda ‘buraya nasıl yeni ilçe kurulacak’ diye herkesin bir endişesi vardı. Ama bugün buraları gezerken, yeni yerleşim yerinin ne kadar güzel olduğunu gördük. Burada yaşayan vatandaşlarımız, mutlu olacak. Yeni yerleşim yerine her geldiğinde hayretim artıyor. Bu coğrafyada bu kadar güzel ve güçlü yapılaşmanın olması hepimizi mutlu ediyor. Her şey bitmiş değil, çalışmalar devam ediyor. Çalışmaların her aşamasını takip ediyoruzö diye konuştu.

‘SEVİNCİ VE ÜZÜNTÜYÜ BİR ARADA YAŞIYORUZ’
Topraklarını terk etmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirten Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin, “Ancak bir yandan da çocuklarımıza gelecekte yaşayacakları güzel bir ilçe var etmenin mutluluğunu yaşıyoruz.  Hem sevinci hem üzüntüyü bir arada yaşıyoruz. Burası zor bir coğrafya ve geçmişte herkes ‘acaba buradan bir ilçe çıkar mı’ diye tereddüt içindeydi. Ama şimdi 21’inci yüzyılın ilçesini inşa etmek bizleri mutlu ediyor. Çalışmaların bütün aşamalarına katkı vermeye çalışıyoruz. Bizim bile hayal edemediğimiz bir noktaya geldikö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
————————-
-Yeni yerleşim yerinden detaylar 
-Çalışmalardan detaylar
-AK Parti Artvin Milletvekili Erkan Balta’nın röportajı
-Yusufeli Belediye Başkanı Eyüp Aytekin’in röportajı
-Yeni yerleşim yerini gezen heyetten detaylar
Haber-Kamera: Nusret DURUR/YUSUFELİ, (Artvin), (DHA)

Exit mobile version