Öğretmen kalemle saldırdı
KAHRAMANMARAŞ’ta Halk Eğitim Merkezi’nde öğretmenlik yapan Esra Gündeş M. (41), oturdukları sitenin bahçesinde komşusu Nimet Çokbüyük (41) ile tartıştı. Tartışmanın ardından darp raporu alan Nimet Çokbüyük, şikayetçi olmak için polis merkezine gitti. Şikayet üzerine eşi ile birlikte karakola gelen Esra Gündeş M. yeniden çıkan tartışmada elindeki kalemi polislerin gözü önünde Çokbüyük’ün yüzüne sapladı. Kalemin gözünün 1.5 santimetre altına girdiğini belirten Nimet Çokbüyük, “Kör olabilirdim” derken, yaşananlar hem sitenin hem de karakolun güvenlik kameralarınca kaydedildi.
Olay, 4 Mart’ta Selçuklu Mahallesi’nde meydana geldi. Site ve polis merkezinin güvenlik kameralarının kaydettiği görüntülere göre Nimet Çokbüyük, sitenin bahçesinde komşularıyla otururken yanına gelen Esra Gündeş M. ile tartıştı. Kavga eden iki kadını komşuları aralamaya çalışırken, olaya Esra Gündeş M.’nin öğretmen eşi Sakıp Caner M. de dahil oldu. Sakıp Caner M., tartışma sırasında Çokbüyük’ü iterek yere düşürdü.
KALEMİ SAPLADI, YÜZÜ KAN İÇİNDE KALDI
İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Nimet Çokbüyük, yanına gittiği polislere yaşadıklarını anlattıktan sonra Esra Gündeş M. ve eşi Sakıp Caner M.’den şikâyetçi olmak için darp raporu alıp polis merkezine gitti. Bu sırada polis merkezinin önündeki evrakı imzalayan Esra Gündeş M., polislerin önünde elindeki kalemi Nimet Çokbüyük’ün yüzüne sapladı. Yaşananlar karakoldaki polisleri şoke ederken, yüzü kanlar içinde kalan Nimet Çokbüyük sinir krizi geçirdi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Olayın ardından Nimet Çokbüyük ve M. çifti karşılıklı olarak birbirinden şikâyetçi oldu. Esra Gündeş M., emniyetteki ifadesinde Nimet Çokbüyük’ün kendisine saldırdığını öne sürerek, “Nimet’in yanına gittim. Nimet benim saçımdan tuttu ve başımı masaya vurdu. Elleri ile bana vurmaya çalıştı, tekme atmaya çalışırken yere düştü. Bana sürekli saldırıyordu ve bu sırada bana hakaret etti. Polis merkezindeyken Nimet yanıma yaklaşarak el ve yüz hareketleri yaptı. Yanıma doğru gelince aramızda arbede çıktı. Arbede sırasında ilk önce ben mi vurdum, o mu vurdu bilmiyorum” dedi.
Sakıp Caner M. ise ifadesinde olayın ilk başladığı sırada çocuğuyla ilgilendiği, Nimet Çokbüyük’ün hem kendisine hem de eşine hakaretler ettiğini öne sürerek, “Olayda, Nimet Çokbüyük’ün iddia etmiş olduğu gibi kendisine vurmadım, ittirmedim. Bu şekildeki suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum” diye konuştu.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Esra Gündeş M., sorgusunun ardından serbest bırakıldı.
“KÖR OLABİLİRDİM”
Yaşadıklarını anlatan Nimet Çokbüyük, komşusu Esra Gündeş M.’nin sürekli sitedeki çocukları darp edip kulaklarını çektiğini öne sürdü. Son olarak kadının kendi çocuğunu hedef aldığını, bunun üzerine komşusunu birkaç kez uyardığını ifade eden Nimet Çokbüyük, şöyle konuştu:
“Sanırım uyarmamdan dolayı, sitenin bahçesinde komşularla otururken ‘konuşalım’ dedi, ben de kabul ettim. Ben konuşacağını düşündüm ama bana anahtarla saldırdı. Sonra eşi müdahil oldu ben kendimi korumaya kalkınca eşi tarafından da darp edildim, annemin ve babamın önünde çok büyük hakaretlere uğradım. Polisler geldi, benim darp raporum alındı. Sonra ifade vermek için karakola gittik. İfademin alınacağı bölüme doğru ilerlerken, bana kalemle saldırdı. Kalem, gözümün 1.5 santimetre altına girdi. Kör olabilirdim. Bu olay beni çok yıprattı, hayatıma konsantre bile olamıyorum şu anda. Çünkü o insanları bu sitede görmek zorunda kalıyorum. Hâlâ tahrik ediliyorum ama sonuna kadar hakkımı arayacağım, hiçbir şekilde kendilerinin yaptığı yanlışı yapmayacağım. Adalete güveniyorum.”
‘İNSANLAR BUNLARA ÇOUKLARINI EMANET EDİYOR’
Her iki olayın meydana geldiği yerde güvenlik kameralarının olmasının kendisi için büyük bir şans olduğunu ve görüntüler de mağdur olan kişinin kendisi olduğunun açıkça görüldüğünü belirten Çokbüyük, “Bu insanlar öğretmen. Polislerin içinde ben kalemle saldırıya uğradım. İnsanlar bunlara çocuklarını emanet ediyorlar. O kadar tehlikeli ve vahim bir durum ki bu aslında. Bu insanlar okulda onlarca çocukla birlikteler ve baş başalar. Asıl önemsenmesi gereken en önemli konu bu ve bu insanlar hala eğitimlerine devam ediyorlar” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————–
-Güvenlik Kamerası
– Esra Gündeş Mıcık’ın Nimet Çokbüyük’e vurması
– Yaşanan arbede
– Sakıp Caner Mıcık’ın Çokbüyük’ü iteklemesi
– Çokbüyük’ün yere düşmesi
– Polisin gelmesi
– Çokbüyük’ün polisin yanına gitmesi
– Nimet Çokbüyük’ün (Siyah yelek için beyaz tişörtlü) karakola girmesi
– Esra Gündeş Mıcık’ın, Çokbüyük’ün yüzüne kalemi saplaması
– Bir kişinin Çokbüyük’ün yüzündeki kalemi çıkarması
– Yaşanan arbede
– Mıcık’ın olay yerinden uzaklaştırılması
– Aktüel Kamera
– Nimet Çokbüyük’ün karakolda sinir krizi geçirmesi
– Çokbüyük’ten detay
– Çokbüyük ile röp.
– Yüzünün yaralanan yerini göstermesi
– Görüntülere bakarak olayı anlatması
Haber-Kamera: Ömer KOÇ-KAHRAMANMARAŞ-DHA)
======================
Prof. Dr. Usta: Koronavirüse karşı nazal aşı ve burun spreyi çok başarılı
AKDENİZ Üniversitesi’nden Farmakolog Prof. Dr. Coşkun Usta, koronavirüse karşı üretilen nazal aşı ve burun spreyiyle Covid-19’dan korunmada önemli başarı sağlandığını söyledi. Usta, “Artık ‘nasıl sosyalleşebiliriz’in formülü aranıyor. Mesela metroya bineceksiniz. Binmeden önce bu spreyden burnunuza sıkıyorsunuz ve virüs burnunuzdan içeri girince bacakları ve kolları kırılıyor. Yani yapısı bozuluyor ve tutunup akciğerlere inemiyorö dedi.
Tüm dünyayı etkisi altına alan ve aşı çalışmalarının devam ettiği koronavirüsle ilgili son çalışmaları değerlendiren Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Coşkun Usta, koronavirüsün Türkiye’de görüldüğü günden bu yana geçen bir yıllık sürede vaka sayılarının çok fazla değişmediğini, ancak ölüm oranlarının azaldığını ifade etti. Prof. Dr. Usta, “Bu durum virüse karşı bir şeylerin başarıldığının aslında göstergesi. Ölüm oranları düşüyor. Virüsü tanıyoruz ve onu nasıl alt edeceğimizin yollarını deniyoruz. Çok güzel, umut verici çalışmalar görüyorum” dedi.
‘ARTIK ‘NASIL SOSYALLEŞEBİLİRİZ’İN FORMÜLÜ ARANIYOR’
Koronavirüse karşı tüm dünyanın elinden geldiği ölçüde hızla bir şeyler üretip ortaya koyduğunu da anlatan Prof. Dr. Usta, koronavirüsü etkisiz hale getirecek burun spreyinin Kanadalı bir firma tarafından üretildiğini söyledi. Sprey sayesinde virüsün çok kısa sürede etkisiz hale getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Coşkun Usta, şöyle konuştu:
“Kanadalı bir şirket sadece burun spreyi ve gargara şeklinde kullanılacak bir ilaç üretti. Faz 2 çalışmasını yaptılar. Yüzde 99 oranında başarı sağladılar. Kalabalık bir ortama girilirken bu spreyi burnunuza sıkıyorsunuz ve virüs kapmıyorsunuz. Bakınız bu çok önemli bir gelişme. Artık ‘nasıl sosyalleşebiliriz’in formülü aranıyor. Mesela metroya bineceksiniz. Binmeden önce bu spreyden burnunuza sıkıyorsunuz ve virüs burnunuzdan içeri girince bacakları ve kolları kırılıyor. Yani yapısı bozuluyor ve tutunup akciğerlere inemiyor. Çok başarılı bir yöntem.”
Prof. Dr. Coşkun Usta, aşıların daha kolay yapılabilmesi için bir Hindistanlı firmanın nazal aşıyı geliştirdiğini, bu aşının kısa sürede koldan yapılması yerine burundan sprey halinde yapılabileceğini sözlerine ekledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
-RÖP: Prof. Dr. Coşkun Usta ile röportaj
HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA) –
======================
DNA uyuştu, annesi ‘Gitti Ramazanım’ diye gözyaşı döktü
ANTALYA’da denizde bulunan erkek cesedinin, üniversite öğrencisi Ramazan Özkan’a (33) ait olup olmadığının belirlenmesi için annesi Sebihan Özkan’dan alınan DNA örneği eşleşti. Aile, sabah saatlerinde morga gelirken, cenazenin alındığı sırada yakınlarının yardımı ile ayakta duran Sebihan Özkan, “Gitti Ramazanım gitti” diye gözyaşı döktü.
Kemer ilçesi Kocaburun mevkii ile Kiriş Mahallesi’nin 500 metre açığında, 19 Mart günü saat 13.00 sıralarında tekne ile gezenler, denizde erkek cesedi gördü. İhbar üzerine İlçe Sahil Güvenlik Bot Komutanlığı’na bağlı ekipler, bölgeye sevk edildi. Cesedi karaya çıkaran ekipler, G-Marina’daki Sahil Güvenlik Komutanlığı’na getirdi. Cumhuriyet Savcısı ve İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ekiplerinin incelemelerinin ardından ceset, Kemer Devlet Hastanesi morguna, daha sonra Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.
DNA ÖRNEĞİYLE BELİRLENDİ
Düden Şelalesi’nin denize döküldüğü falezlerde 11 Mart’ta ayakkabısının teki, şapka ve kulaklığı bulunan Ramazan Özkan’a ait olabileceği değerlendirilen cesetle ilgili gencin yakınları teşhis için çağrıldı. Aile ilk başta cansız bedenin üzerindeki kıyafetlerin Ramazan Özkan’a ait olduğunu, yüzünün ise benzediği yönünde beyanda bulundu. Yapılan ilk incelemenin ardından cesede DNA testi yapılmasına karar verildi.
‘GİTTİ RAMAZANIM’
Dün anne Sebihan Özkan’dan alınan DNA örneği eşleşince, cesedin Ramazan Özkan’a ait olduğu kesinleşti. Bugün Antalya Adli Tıp Kurumu morguna gelen Sebihan Özkan ve yakınları, gencin cenazesini morgdan aldı. Ramazan Özkan’ın cenazesinin, yapılan işlemlerin ardından Güzeloba Mezarlığı’nda toprağa verileceği belirtildi.
Yakanlarının yardımıyla güçlükle ayakta duran anne Özkan, “Gitti, Ramazanım gitti” diye gözyaşı döktü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Adli tıp morgu dış plan görüntü
– Aile yakınlarının görüntüsü
– Annenin görüntüsü
– Cenazenin alınması
– Annenin ağlayarak arabaya gidişi
– Cenaze aracının mezarlığa gidişi
– Ölen gencin resmi
HABER: Bülent TATOĞULLARI- KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA)
======================
Zonguldak’ta sis ve rüzgar etkili oldu
ZONGULDAK’ta etkili olan sis ulaşımı aksatırken şiddetli rüzgar nedeniyle denizde oluşan dalgalar mendireği aştı.
Kentte sabah saatlerinde sis etkili oldu. Zonguldak-İstanbul Karayolu’nun Ereğli kesiminde etkili olan sis nedeniyle görüş mesafesi 20 metreye kadar düştü. Sürücüler etkili olan sis nedeniyle zor anlar yaşadı. Sahil kesiminde etkili olan şiddetli rüzgar nedeniyle limanda dalgalar oluştu. Kayalıklara çarparak yükselen dalgaların boyu 3 metreyi buldu. Bazı vatandaşlar, limana gelerek yükselen dalgaları izledi. Balıkçı tekneleri, olumsuz hava koşulları nedeniyle denize açılamadı.
Görüntü Dökümü
-Dalgalardan detay
-Sisten detay
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK,(DHA)