İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL’da 12 yıl önce başlatılan Avcılar’daki Bathonea Antik Liman yerleşkesi kazılarına başkanlık eden Doç. Dr. Şengül Aydıngün, bölgede kazdıkça yeni ve önemli bilgilere ulaştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kocaeli Üniversitesi adına sağlanan izinlerle Küçükçekmece Gölü kıyısındaki Avcılar’daki Bathonea antik yerleşkesinde araştırmalar yapan Kocaeli Üniversitesi’nden Doç. Dr. Şengül Aydıngün, Avcılar Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Bilimin Aydınlattığı Tarihi İle Avcılar’ konulu on-line çalıştaya bir grup bilim insanı ile katıldı.
Doç. Dr. Şengül Aydıngün, Avcılar’ın Küçükçekmece Gölü, Marmara Denizi ve akarsular üzerine kurulmuş çok zengin bir coğrafyada bulunduğunu belirtirken, “Avcılar’a hayat veren en önemli nokta Küçükçekmece Gölü ve bunun kıyıları. Tabii ki Avcılar hem deniz, göl ve nehrin birleştiği en güzel coğrafyalardan birine kurulmuş. Bu coğrafyanın çok uzun bir geçmişi var. 800 bin yıl öncesine kadar uzanan geçmişin kanıtlarını biz hemen gölün kuzeyindeki Yarımburgaz Mağarası’nda geçmişte yapılan kazılarda tespit edildi” dedi.
İSTANBUL’DAKİ İLK TARIM ALANI
Doç. Dr. Aydıngün, bölgedeki Yarımburgaz Mağarası’nda ve Avcılar’daki Firuzköy Mahallesi’nde yaptıkları araştırmalarda buldukları tarımsal taş aletlerle bölgenin İstanbul’daki ilk tarım alanı olduğunu belirlediklerini söyledi. Doç.Dr. Aydıngün, bölgede 9 bin yıllık tarım aletlerinin yanı sıra aletlerin üretildiği hammaddeleri bulduklarını vurguladı.
HİTİT İZLERİ
Doç. Dr. Şengül Aydıngün, kazılarda İstanbul’un 5 bin yıl öncesine ait izlerini de araştırırken 2013 yılında bir kum tabakasını temizledikten sonra mimari doku izlerinin ortaya çıkmaya başladığını kaydederek şöyle dedi:
“Çalışmalarımızda bölgeye ait olmayan Orta Anadolu’da yaşayan Hititler ile ilişkili olan malzeme grubu karşımıza çıktı. Burada Hitit malzemelerini gördük. Avcılar’ın karşısında İmralı Adası ve arkasında Anadolu topraklarını görebiliyoruz. İmralı’nın arkası; Hititler’in ‘Masa’ ve ‘Asuwa’ adıyla tanımladıkları bölge. Hititliler bu bölgeye gelmiş, savaşmış, galip gelince tanrılarına hediyeler sunmuşlardı. Buraya da geldiklerini düşünüyoruz. Bulgularımız arasında Kıbrıs kökenli ve Yunanistan’ın güneyinden gelen Mikenler ile ilgili bulgulara da ulaştık.”
Doç.Dr. Şengül Aydıngün, on-line çalıştayda geçmişte yaptıkları kazılar ile ilgili bilgi verirken, kazı bölgesinde en üstten aşağıya doğru Osmanlı Bizans, Yunan, Roma izlerine ulaştıklarını ardından deniz tabakasının örttüğü bölgeye ulaştıklarını söyledi. Doç.Dr. Aydıngün, “Ulaştığımız kumlu deniz tabakasını kaldırınca Hititler, Kıbrıslılar ve Miken uygarlığının izlerini getiren bir yerleşim var. Bu yerleşimi daha sonraki kazılarda ortaya çıkaracağız” dedi.
BATHONEA’DAKİ VİKİNGLER
Doç. Dr. Şengül Aydıngün, Küçükçekmece Gölü ağzı ve kıyı şeridinin daha açık olduğunu bu nedenle daha korunaklı olduğu için antik dönemde deniz ticaretinde önemli ölçüde kullanıldığını vurguladı. Doç. Dr. Aydıngün, Bathonea kazıları sırasında buldukları bazı bulguların Avarlar’ın İstanbul saldırılarının izlerini taşıdıklarını değerlendirdiklerini, dünyada tek seferde binin üzerinde pişmiş topraktan yapılan ilaç şişeleri ile bunların yapımında kullanılan malzeme ve bitki özlerini bulduklarını ifade ederken, yaklaşık 100 kişiden oluşan aralarında Polonyalılar’ın da bulunduğu ekibin Bathonea’da ciddi oranda Viking ilişkisi olduğunu ortaya çıkardıklarını ekledi.
Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de Bathonea kazılarına gereken desteği vermeye devam edeceklerini söyledi. On-line çalıştayda kazı ekibinde yer alan Dr. Haldun Aydıngün, Doç. Dr. Hakan Öniz’in yanı sıra, Avcılar Bathonea Kazılarını Destekleme Derneği Başkanı Erhan Bozan ve bölge ile ilgili çalışmalar yapan Selçuk Eracun ve Ali Şahin de sunum yaptı.
(FOTOĞRAF)