Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)- MERSİN’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) üçüncü ünitesinin temel atma töreni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in video konferans katılımıyla gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Milli enerji alt yapımıza nükleer gücü de dahil etme kararı, enerji tedarik güvenliği yönünde attığımız stratejik bir adımdır. Bu hamlemizle enerjide ülkemizin yarınlarını garanti altına almayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye ve Rusya arasında Mayıs 2010’da imzalanan anlaşma kapsamında 3 Nisan 2018’de temeli atılan Mersin’in Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli bölgesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin üçüncü ünitesinin temel atma töreni gerçekleştirildi. Törene Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev, Mersin Valisi Ali İhsan Su, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları katıldı.
Törene video konferansla katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temel atma törenine katılım gösteren Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin’e teşekkür etti. Türkiye’ye yeni bir eser daha kazandırmanın haklı gururunu hep birlikte yaşadıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Temelini 3 yıl önce sayın Putin’le attığımız Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) 3’üncü reaktörünün inşasına başlıyoruz. Süratle devam ettirip önümüzdeki yıl 4’üncü reaktörün temelini atacağız. Milli enerji alt yapımıza nükleer gücü de dahil etme kararı, enerji tedarik güvenliği yönünde attığımız stratejik bir adımdır. Bu hamlemizle enerjide ülkemizin yarınlarını garanti altına almayı hedefliyoruz. Koronavirüs salgınının yıkıcı etkilerine rağmen ekonomimiz hamdolsun istikrarlı biçimde büyümeyi sürdürüyor. Geçen sene dünyada birçok ülke ciddi ekonomik daralmalar yaşarken biz yüzde 1.8’lik büyüme oranına ulaştık. İnşallah bu sene büyümemizin çok daha yüksek olacağına inanıyoruz” dedi.
Ekonomik büyümeye bağlı olarak enerjiye güvenilir, kesintisiz ve uygun fiyatlı erişim ihtiyacının da arttığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
“’Enerjiye yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırım’ anlayışıyla bu alandaki projelerimizi çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bu süreçte özellikle enerji verimliliği ve yenilenebilir enerjiye büyük önem veriyoruz. Nitekim kurulu gücümüz içindeki yerli ve yenilenebilir enerjinin payı yüzde 63.7 seviyesine ulaştı. Geçen yıl neredeyse tamamı yenilenebilir kaynaklı 4 bin 900 megavatlık ilave kurulu gücü devreye aldık.”
‘NÜKLEER ENERJİDE BEYİN TAKIMI OLUŞACAK’
Karadeniz’deki 405 miyar metreküplük doğalgaz keşfinin bağımsız enerji, güçlü Türkiye kararlılığının en önemli adımlarından biri olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğu Akdeniz’deki sondaj ve sismik arama çalışmalarımızdan da müjdeli haberler almayı ümit ediyoruz. Nükleer enerji de enerji politikamız bakımından özel bir yere sahiptir. Hedefimiz enerji üretirken sıfır emisyonla çalışan ve çevreye hiçbir zararı olmayan nükleer enerjiyi ülkemizin enerji sepetine eklemektir. Nükleer santral, oluşturacağı ekonomik ivme ile birçok yan sektöre de katkı yapacaktır. Tesisimiz, yapım esnasında en yoğun dönemde 16 bin, üretim döneminde ise 4 bin kişilik istihdam sağlayacaktır. Nitekim proje kapsamında yetiştirilmek üzere seçilen öğrencilerimizden 186’sı 6,5 yıllık zorlu eğitimlerini tamamlayarak ülkemize döndü. Bu gençlerimiz mühendislikten yöneticiliğe kadar nükleer güç santralimizin tüm süreçlerinde görev alacaktır. Böylece Türkiye’nin nükleer enerjide beyin takımı oluşacak, milli enerji seferberliğimiz yeni neferler kazanacaktır.”
‘TÜRKİYE’Yİ NÜKLEER ENERJİ SAHİBİ ÜLKELER LİGİNE KATACAĞIZ’
Akkuyu NGS’nin ilk reaktörünü 2023 yılında devreye almayı hedeflediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplam 4 reaktörden oluşacak bu santralin diğer reaktörlerinin de peyderpey üretime geçmesi için gece gündüz çalışacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türkiye’yi nükleer enerji sahibi ülkeler ligine katacağız. Toplam 4 bin 800 megavat kurulu güce sahip olacak Akkuyu, yıllık 35 milyar kilovat/saat elektrik üreterek ihtiyacımızın yaklaşık yüzde 10’unu karşılayacaktır. Dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu teknolojiyle inşa ettiğimiz bu santralin her aşaması dikkat ve mükemmel planlama gerektiriyor. Biz de her türlü tedbiri alarak emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Bilhassa emniyetten kesinlikle taviz vermiyoruz. 550 bin parçadan oluşan Akkuyu NGS’mizi en ileri düzeyde güvenlik sistemleriyle donatıyor, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı standartlarına uygunluğuna mutlaka dikkat ediyoruz” diye konuştu.
AKKUYU NGS, TÜRK-RUS İŞ BİRLİĞİNİN SEMBOLLERİNDEN BİRİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akkuyu NGS Projesi’nin, Türk-Rus iş birliğinin sembollerinden biri olduğunu kaydederek şunları söyledi:
“İş birliğimizi yeni projelerle derinleştirme noktasında sayın Putin’le aynı güçlü iradeyi paylaşıyoruz. Değerli dostumla tesis ettiğimiz yakın diyalog sadece ikili ilişkilerde değil, bölgesel barış ve istikrarın oluşturulmasında da kilit rol oynuyor. Libya’dan Dağlık Karabağ’a, Suriye’den diğer meselelere kadar birçok alanda Türk-Rus diyaloğunun neticelerini sahada görme fırsatı bulduk. Önümüzdeki dönemde bu iş birliğini ilerletmekte kararlıyız. Geçen sene koronavirüs sebebiyle ekonomide, turizmde, yatırımda ve dış ticarette yaşadığımız ivme kaybını da inşallah bu yıl telafi edeceğiz. Sağlık alt yapımız sayesinde oluşturduğumuz engelsiz ve güvenli turizm anlayışıyla da bu sene Rus misafirlerimizi ağırlamaya hazırız. Bu tesisin kurulmasına giden yolda gösterdikleri gayretler için başta Sayın Putin olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bu muhteşem eserin Türk milletine ve Rus halkına hayırlı olmasını diliyorum.”
Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ise 2018 yılı Nisan ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Akkuyu Nükleer Santrali’nin birinci ünitesinin temel atma törenine katıldıklarını hatırlattı. Putin, şunları söyledi:
“Türk ve Rus uzmanların, mühendislerin, işçilerin sarf ettikleri eşgüdümlü çabaları sayesinde santralin inşaatı daha önce belirlenen program çerçevesinde devam ediyor. Bu arada montaj konusunda teknik konularda son derece gelişmiş çözümler uygulanıyor. Hatta Covid-19 salgınıyla ilgili birtakım zorluklar bile bizi engelleyemedi. Şunu kaydetmekte yarar var; projede yer alan personelin sağlık güvenliğini korumak için tüm gerekli tedbirler alınıyor hem de üst seviyede. Türkiye’de bir ilk olan Akkuyu Nükleer Güç Santrali 2023 yılında devreye girecek. Bu arada 2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yıl dönümünün kutlanacağı senedir. Projeye başlarken Türk dostlarımız bizim önümüze öyle bir hedef koydu, Sayın Erdoğan bundan hep bahsetti. Dolayısıyla biz zamanlamayı tutturmaya büyük önem veriyoruz. İleride de Türkiye Cumhurbaşkanı ile de Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’ne gerekli desteği sağlamaya devam edeceğiz. Eminim ki projenin gerçekleştirilmesi Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji güvenliğine ciddi katkılar sağlayacak. Türkiye’nin ekonomisini daha da güçlendirecek. Türk tüketicilerine ucuz ve temiz elektriğe erişim sağlayacaktır. Türkiye’de yepyeni bir endüstri kuruyoruz. Nükleer Enerji sektörünü yaratıyoruz. Bu ülkenin hem bilim hem de sanayi potansiyelini daha da güçlendirecek yeni iş yerlerini oluşturacak.”
‘TÜRK MEZUN ÖĞRENCİ SAYISI 200’Ü AŞIYOR’
Sahada çalışan personel sayısının 8 bine ulaştığını kaydeden Rus lider Putin, şöyle devam etti:
“Bu personellerin büyük çoğunluğu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır. Akkuyu sahasında Rosatom’un teknik personel eğitim merkezi faaliyet gösteriyor. Daha önce de ifade edildiği gibi Rus üniversitelerinde nükleer mühendislik üzerine ihtisas yapan kadrolar yetiştiriliyor. Bugün Rusya’da 100’ü aşkın Türk öğrenci ilgili alanlarda eğitim görüyor. İleride Akkuyu Nükleer Santrali’nde istihdam edilecek. Türk mezunların sayısı bu sene 200’ü aşacak gibi görünüyor. Böylelikle nükleer güç santralinin devreye gireceği zaman Türk nükleer sanayi için yeterince kadro yetiştirmiş olacağız. Şunu eklemek istiyorum, Rosatom, Barışçıl Nükleer Sanayi alanında lider bir kurum. Modern yenilikçi teknik çözümler uyguluyor. Güvenilir teknolojilerden bahsediyoruz. Bu arada en sıkı güvenlik tedbirlerine de uymaktayız. Projenin çevre dostu olması için elimizden geleni yapıyoruz. Şunu da hatırlatmak istiyorum, Rus tarafı hem inşaat sürecini hem de müteahhitlik çalışmalarına geniş bir şekilde sadece Rus şirketlerini değil, Türk şirketlerinden de yararlanıyor. NGS’nin siparişlerinin büyük bir bölümü Türk şirketler tarafından karşılanıyor. Bu da bir kez daha projenin tüm katılımcıları için ticari anlamda ne kadar cazip olduğunu gösteriyor. Son olarak Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına bugünü resmi bir törenle kutlamaya yönelik teklifinden dolayı şükranlarımı bildirmek istiyorum. Nükleer güç santrali projesinde yer alan tüm katılımcılara şükranlarımı bildirmek istiyorum. Şu konuda inancım tamdır, bu öncü projenin başarıyla hayata geçirilmesi sadece enerji alanındaki ilişkilerimizi değil, genel anlamda çok yönlü Rus-Türk partnerlerimizi de daha da geliştirecektir. İki ülke arasındaki dostluk ve karşılıklı anlayışı pekiştirecektir.”
‘BİR RÜYA DAHA GERÇEK OLMA YOLUNDA HIZLA İLERLİYOR’
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise, Türkiye için yarım asrı aşan bir rüyanın daha gerçek olma yolunda hızla ilerlediğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bugün üçüncü reaktörün temelinin atılmasıyla hedefimize bir adım daha yaklaşmış olduk. İnşallah seneye de dördüncü ve son reaktörün temelini atacağız. Akkuyu, 2023 yılında, yani Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, enerji üretmeye başlayacak. Türkiye, o gün yepyeni bir enerjiyle tanışacak. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olma hedefimize doğru ilerliyoruz. Türkiye büyüdükçe, Türkiye geliştikçe enerjiye olan ihtiyacımız da artıyor. Enerjide arz güvenliğimizi sağlamak için kaynak çeşitliliğinin artırılması ve sürdürülebilir enerji arzının sağlanması öncelikli hedeflerimiz arasında. Nükleer enerjinin devreye girmesiyle de ithal kaynakların payı bir miktar daha düşecek. Bu sayede enerjide hem kaynağın hem de maliyetlerin daha yönetilebilir olması açısından önemli bir avantaj sağlayacağız. Yine Akkuyu ile birlikte, 7 gün 24 saat, ikim ve mevsim koşullarından bağımsız bir şekilde kesintisiz ve temiz enerji üreteceğiz. Özellikle geçtiğimiz kış ağır mevsim şartlarından dolayı pek çok ülkede elektrik kesintileri yaşandı. Bu durum nükleer santraller gibi baz yük elektrik tesislerinin önemini bir kez daha ortaya koydu. Akkuyu tam kapasite devreye girdiğinde yılda üreteceği 35 milyar kWh enerjiyle, tek başına tüm Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Akkuyu işletmede kalacağı yaklaşık 60 yıl boyunca 2.146 teravatsaat elektrik üretecek. Sıfır emisyon değeriyle elektrik üretecek Akkuyu, yeşil enerji hedefimizin de önemli bir parçası. Akkuyu, yıllık 128 milyon ton, 60 yıl boyunca da 2,4 milyar ton karbon emisyonunu engelleyecek. Bu, 9 milyon hektar ormanın tutacağı karbon miktarına eş bir rakama denk geliyor. İnşaat aşamasında en yoğun dönemde 16 bin işçimiz sahada ter döküyor olacak. İşletme aşamasında da inşallah 4 bin kişiyi Akkuyu’da istihdam edeceğiz. Bugüne kadar Akkuyu’da 70 bin adam saati Nükleer Düzenleme Kurumumuz, 327 bin adam saati de üçüncü taraf olmak üzere toplam 397 bin adam saatlik denetim gerçekleştirildi. 14 uzmanımız saha, inşaat ve montaj denetimlerine devam ediyor. Yakın zamanda bu sayıyı 40’a çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleeri, sadece elektrik üretiminde değil, ileri teknoloji üretiminde de kullanacağız. Özellikle son dönemlerde haberleşme, telekomünikasyon, savunma, sağlık, uzay bilimleri gibi alanlarda yakaladığımız başarının çıtasını, nükleer teknolojiyle bir adım daha öteye götüreceğiz. Türkiye, nükleer enerjiyle sınıf atlayacak.”
Bakan Fatih Dönmez, konuşmasının sonunda Akkuyu Nükler Santrali’nin hayata geçmesinde emeği geçen önceki dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı görevlerinde bulunan Berat Albayrak ve Taner Yıldız ile Rosatom Genel Müdürü Alexey Likhachev’e teşekkür etti.
FOTOĞRAFLI