Gülseli KENARLI – Harun UYANIK / İstanbul, (DHA) – CUMHURBAŞKANLIĞI Kararnamesi ile “kesin korunacak hassas alan” ilan edilen Tavşan Adası ve çevresinde dalış ile keşif yapıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruna Genel Müdürlüğü Araştırma Ve Tescil Dairesi Başkanı Ümit Turan, “Bir araştırma çalışması başlattık. ‘Prens Adaları Özel Koruma Bölgesi Projesi’ taslak bir şekilde şu anda araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Eğer bu da gerçekleşmiş olursa daha büyük bir koruma alanına sahip olmuş olacağız hem de denizel alan koruma miktarımız artmış olacak” dedi.
“Tavşan Adası” olarak adlandırılan Neoandros Adası ve çevresi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile koruma alanı ilan edildi, karar Resmi Gazete’de yayınlandı. 90 metre uzunluğuyla Prens adalarının en küçüğü ve Akdeniz’in nadir siyah mercanları ve kırmızı gorgonlarına, yüzde 80 yok olan pina midyesi gibi bir çok deniz canlısına ev sahipliği yapan Tavşan adası ve çevresi özel öneme sahip. Pek çok balık türü de Adalar ve çevresinde yaşıyor ve bu alanda yumurtluyor. Ancak gırgırla yapılan avcılık nedeniyle denizde yaşayan mercanlar ve balık yuvaları yok oluyordu. Adalar çevresinde atılan gırgır ağları burada yaşayan mercanları koparıyor, balık yuvalarını dağıtıyordu.
“SÖZ KONUSU ADADA DA ENDEMİK TÜR SAYIMIZ OLDUKÇA FAZLA”
Tavşan Adası’nın koruma alanı ilan edilmesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruna Genel Müdürlüğü Araştırma Ve Tescil Dairesi Başkanı Ümit Turan ile Deniz Yaşamını Koruma Derneği üyeleri bölgede incelemelerde bulundu ve keşif dalışını takip etti.
Demirören Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulunan Ümit Turan, “7 milyon 600 bin metrekare hem deniz hem de karasal olarak bir alana kapsamakta. Özellikle ada, ekosisteminin en iyi temsil edildiği Marmara Denizi’ndeki en önemli noktalarda biri. Ülkemiz biyolojik çeşitlilik açısında oldukça zengin bir ülke. Neredeyse 13 bin bitki türünden 3 bin 500’e yakını endemik düzeyde. Söz konusu Adada da endemik tür sayımız oldukça fazla. Hem de Akdeniz foklarının bölgeyi kullandıklarını biliyoruz, deniz mağaralarının da olduğu bir bölge. Bundan sonraki aşamalarda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü olarak bölgede biyolojik çeşitlilik araştırmamız başlayacak. Bu araştırma sonuçlarına göre de yönetim planlarımız hazırlanacak” dedi.
“HEDEFİMİZ 2030’LARDA DA YÜZDE 30’LAR SEVİYESİNE ÇIKARMAK”
“Ada bundan sonraki sistemde sadece bilim ve araştırma adı altında bir koruma statüsüne sahip oldu” diyen Turan, “Bu ülkemiz açısından çok sevindirici, özellikle İstanbul bölgesinde denizler koruma alanı adı altında ilan edilmiş bir bölge oldu. Bakanlık olarak zaten hedefimiz şu anda 10.6 olan korunan alan miktarımızı 2023’de yüzde 17’ler seviyesine 2030’larda da yüzde 30’lar seviyesine çıkarmak. Projelerde elimizden geldiği kadar çalışmalarımızı hızlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Korunan alanlar aslında insanların yaşam ortamlarındaki eko sistem hizmetleridir. Bölgede gördüğünüz tüm habitatlar aslında insanla iç içe olan canlıların hem üreme noktaları, hem yaşam alanları. İnsan da doğanın bir parçası olarak bununla bütünleşik yaşamayı öğrenmek zorunda. Bundan biraz uzaklaştığımız zaman başıma ya felaketler ya da küresel ısınma gibi devasa bir felaket ya da iklim krizi gibi çözemeyeceğimiz yani geri dönüşü olmayan süreçlerin başlangıcı olacağından bu tür alanlarımızı korumamız insanlığın geleceği açısında da çok önemli. Bu süreçte STK’lar ile çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Deniz Yaşamını Koruma Derneği’ne de teşekkürlerimizi iletiyoruz, onların daha önceden bölgede yaptığı araştırmalar bize bir ışık oldu” diye konuştu.
PRENS ADALARININ TAMAMI İÇİN KORUMA ÇALIŞMASI
Turan, “Bakanlığımız olarak Marmara Denizi bizim için çok önemli bir deniz alanı. Bölgede Tavşan Adası’nı kesin korunacak alan ilanımız 10 Nisan 2021’de gerçekleşti. Bundan sonraki süreçte Adalar bölgesi özel çevre koruma bölgesi olarak ilan sürecinde. Bir araştırma çalışması başlattık, ‘Prens Adaları Özel Koruma Bölgesi Projesi’ taslak bir şekilde şu anda araştırma çalışmalarımız devam ediyor. Eğer bu da gerçekleşmiş olursa daha büyük bir koruma alanına sahip olmuş olacağız hem de denizel alan koruma miktarımız artmış olacak. Bu da ülkemiz açısından çok önemli bir süreç. Çünkü Marmara Denizi Türkiye için bir kalp görevi görüyor. Türkiye nüfusunun neredeyse dörtte biri bu bölgede. Bu bölgedeki bir koruma statüsü de bölgenin ekosistem hizmetlerine olan desteğini artıracaktır. Bununla ilgili de bu yıl içerisinde çalışmamız tamamlanır diye düşünüyorum. Her şey olumlu geçerse öyle bir ilanımız gerçekleşebilir. Bu müjdeyi de şimdiden vermek istiyorum” şeklinde konuştu.
“5-6 YIL SONUNDA MARMARA DENİZİ’NDE İLK DEFA KORUNACAK BİR ALAN, BİR HASSAS ALAN YARATILMIŞ OLDU”
Deniz Yaşamını Koruma Derneği Volkan Narcı ise, 6 yılı bulan çalışmalarının sonucunu değerlendirerek, “Gelecek hem Marmara hem de Akdeniz yaşamı için bir anneanne sandığını yaratabildiğimiz bir alan. Bu gelecek ekosistem ve sürdürülebilir deniz yaşamı için bir nadas alanı. Bu aynı zamanda, insanlar için, gelecek türler için, balıkçılık için bir besin kaynağı alanı. Yapılacak bütün bilimsel çalışmaların, denizin ne kadar değerli bir yapı olduğunu kanıtlayacak bir alan demek bizim açımızda. Büyük mutluluk verici durum 5-6 yıl sonunda Marmara Denizi’nde ilk defa korunacak bir alan, bir hassas alan yaratılmış oldu” diye konuştu.
“POPÜLASYONUN YÜZDE 80’İNİN YOK OLDUĞU BİLİNEN PİNA İÇİN BU KIYILAR EV SAHİPLİĞİ YAPIYOR”
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Ve Deniz Biyoloğu Cem Dalyan da bölgenin habitatı konusunda değerlendirmelerde bulundu. Cem Dalyan, “Yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki burası çok önemli türlere alan sağlıyor. Yumuşak mercanlar için çok önemli bir alan. Denizlerimizin süzücüleri ve onlar sayesinde denizlerimizde bir çok farklı canlı türü kendine yaşayacak alan sağlıyor. Aslında mercanların bulunduğu yerler hayvan ormanları olarak geçer ve farklı bir ekosistem yaratırlar yani ekosistem inşası denir mercanların yaptıkları iş için, değişik canlılara ev sahipliği yaparlar. Bunun dışında deniz çayırları var, son zamanlarda önemi daha çok anlaşılmaya başlayan bir canlı grubu. Deniz çayırları Amazon Ormanlarından bile daha fazla oksijen üretimine sahip ve çok fazla karbondioksit tutulumu sağlayabilen bir canlı grubu. Bunun yanında bu kıyılar Akdeniz’in en büyük midyesi pina için ev sahipliği yapan kıyılar. Akdeniz’de geçen sene yapılan araştırmayla popülasyonun yüzde 80’inin yok olduğu bilinen pina için bu kıyılar ev sahipliği yapıyor. Tüm bu anlattıklarımla aslında Neoandros’un ya da Tavşan Adası’nın bir koruma statüsünün olmasının neden önemli olduğu ortaya çıkıyor. İstanbul diyoruz, dünya başkenti diyoruz ve İstanbul’un sonunda bir deniz koruma alanı var” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
——————–
– Ekibin denize açılması
– Dalış ekibinin hazırlanması
– Keşif dalışı
– Muhabir anonsu (Gülseli Kenarlı)
– Su altı görüntülerinin izlenmesi
– Su altı görüntüleri
– Turan’ın açıklamaları
– Narcı’nın açıklamaları
– Dalyan’ın açıklamaları
– Detaylar