İSTANBUL, (DHA)- Hızla çoğalan sosyal medya platformlarının kadın erkek ilişkilerini nasıl etkilediği değerlendiren Dr. Öğr. Üyesi Hakan İşözen “Sosyal medya platformları sayesinde, tanışma, tanıma ve sanal ortamdan fiziksel ortama geçiş ve kopuş da aynı oranda hızlı gerçekleşir oldu. Bu hız, özellikle geleneksel kadın erkek ilişkileri açısından yepyeni ve daha önce emsali olmadığı için de yaşanırken öğrenilen bir olguya dönüştü” dedi.
Kadın erkek ilişkilerinin yoğunlukla yaşandığı geleneksel ortak alanların, internetin 90’lı yıllarda ortaya çıkmasıyla değişmeye başladığını söyleyen İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Hakan İşözen, “Yeni ortak alan, geleneksel ortak alanların yerini aldıkça buna uygun olarak yeni değerler ve yeni ilişki formları da ortaya çıktı. Yeni bir dil, yeni bir kültür, yeni bir kavrayış ile geleneksel mahremiyet olgusu da köklü değişikliğe uğradı. Artık çok değerli hale gelen kavram ‘bireysel tecrübe’ oldu. Bu tecrübe isteği tam da psikanalistlerin dediği türde güdüsel arzuların hedefine çok hızlı ulaşıp tatmin edilmesini sağladı” diye konuştu.
ROMANTİK İLİŞKİLER BESLENİRKEN, TEHDİT ALTINDA DA KALABİLİYOR
Sosyal medya sebebiyle ilişkilerde süreçlerin çok hızlı yaşandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Hakan İşözen “Sosyal medya platformları sayesinde, tanışma, tanıma ve sanal ortamdan fiziksel ortama geçiş ve kopuş da aynı oranda hızlı gerçekleşir oldu. Bu hız, özellikle geleneksel kadın erkek ilişkileri açısından yepyeni ve daha önce emsali olmadığı için de yaşanırken öğrenilen bir olguya dönüştü. Romantik ilişkilerin yetişkinler tarafından bu seyri, bazı durumlarda geleneksel ilişkileri beslerken, bazı durumlarda bu ilişki biçimlerini de tehdit etmekte. Bazı kuramcılar sanal ortamda ortaya çıkan ilişkileri bir özgürleşme olanağı olarak görürken, bazı kuramcılar da bunun yeni ve daha karmaşık türde bağlanma ve özgürlük kaybı olarak yorumlamaktalar” dedi.
SOSYAL MEDYA İLE ÇOĞALAN SEÇENEKLER TEHLİKE YARATABİLİYOR
Dr. Öğr. Üyesi İşözen sözlerine şu şekilde devam etti:
“Sosyal medya ve buna uygun olarak gelişen yeni sosyalleşme örnekleri, geleneksel sosyalleşme örneklerinden yapı olarak farklı olduğu gibi, çeşitlilik açısından da büyük bir dönüşüm ve sıçrama yarattı. Fiziksel coğrafya ve temasla sınırlı olmayan sosyal medya ilişkileri, global ilişkilerin çok hızlı kurulup geliştirilmesini de sağladı. Bu çeşitlilik insanlar arasındaki ilişkinin derinleşememesinin de nedenlerinden diye düşünülebilir. Geleceğini sınırlı sayıda insan ile devam ettirmek zorunda olmadığını ve sanal ilişkilerden güç aldığını düşünen insanların çok hızlı kararlar alıp yaşam formlarını değiştirmeleri mümkün hale geldi. Sosyal ilişkiler eşitler arasında, simetrik bir şekilde gelişiyorsa bu ilişkinin tarafları için mutlak olumluluk ya da olumsuzluktan söz etmek kolay olmaz. Geleneksel ortamlarda yaşanan bu kural, sanal ortamlarda da sürdürülebiliyorsa çeşitliliğin olumsuzluk üreteceğini iddia etmek aceleci olabilir. Ancak ilişkiler eşitsiz, asimetrik vb. kuruluyorsa, bu durum sosyal ortamda da insanların eşitsizliğin hangi tarafında kaldıklarına göre olumsuzlukla sonuçlanabilir. Özellikle farklı demografik özellikler, yaş grupları bu tür olumsuzlukların da zemini olarak kabul edilebilir. Bir ilişkiye yatırım, içtenlik, karşılıklılık, kendini adama, sadakat gibi kriterler hem çeşitlilik hem de karşındakini hissedememe engellerinden dolayı sağlıklı ilişkinin kurulmasında engel olacaktır” ifadelerini kullandı.